Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

308 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Merhabalar, Öncelikle bu kitabı biraz özel sebeplerden dolayı elimde fazlasıyla süründürdüğümü bilmenizi isterim. Kitap yeterli akıcılığa sahip maksimum 3 gün sürebilecek bir kitapken maalesef ben 8 günde bitirebildim ve haliyle biraz da aldığım tat azaldı. Hasan Ali Toptaş, uslubünü bilmeyenlere nasıl anlatılır tam olarak bilemiyorum ama deneyeceğim. Bu yazardan okuduğum 3.kitap, Gölgesizler ve Ben Bir Gürgen Dalıyım okuduğum diğer kitapları. Aslında okuyup okumadığıma emin olmadığım bir kitabı daha var Kuşlar Yasına Gider, çoğu kitabı kütüphaneden alıp okuduğum için üzerinden seneler geçince acaba okumuş muydum hissine kapılıyorum, keşke okuduğum kitaplarla ilgili küçük küçük notlar yazsaydım. İşte tam da burada bu platformda olduğum için bir kere daha mutlu olduğumu belirtmek isterim. Artık kaybolmayacak bir kitap listem olacak ️ Hasan Ali Toptaş, o kadar güzel betimlemeler kullanıyor ki kitaplarında kahramanların dokunduğu yaprağa siz de dokunuyorsunuz, kokladığı çiçeğin kokusu ta ciğerlerinizin içine doluyor. Öyle güzel yaşatıyor ki olayları gülenle gülüp, ağlayanla ağlıyorsunuz. Kah bir ağaç dalı oluyorsunuz, kah bir asker, kah bir kuş. Her ne olmuşsanız tüm benliğinizle sanki ona dönüşüyorsunuz kitaplarında. Heba kitabında da Ziya adlı karakterin hayatına öyle bir bakışla bakıyorsunuz ki, sanki durup durup Ziyanın karşısına çıkan o kuş sizsiniz de Ziyayı ta dibinden o kadar yakınından gözlüyorsunuz. Ziyanın gerçek mi rüya mı olduğu belli olmayan evsahibesiyle konuşmasında pencereden dikkatlice bakıyorsunuz, Binnaz hanımı sanki kendi gözünüzle değil orada bakarken Ziyanın gözünü kullanarak görüyorsunuz. Askerlikte yediği dayakları siz de yiyorsunuz sanki, kıpkırmızı oluyorsunuz onunla, utancı utancınız oluyor, acısı acınız. Anlattıkları bazen bu kadar da olmaz ama pes dedirtirken farklı bir pencere açıyor zihninizde. Ne anlatıyorsa, anın içinde olayın kıyısında köşesinde bir yerdeymişsiniz hissi doğuyor içinize. Ama kitabın sonunda sarsıyor sizi o kadar bizden o kadar içten o kadar iyi bu topluma ayna tutarken, toplumun, topluluğun vahşiliğini, cahilliğini öyle bir çarpıyor ki suratımıza silkeliyor bizi adeta. İşte bir hayatın baştan sona acısını, sancısını bize hissettirirken tüm yaşanılana rağmen ayakta tuttuğunu toplumun nasıl heba ettiğini gösteriyor bize. Uzun lafın kısası Toptaş yaşatıyor. Ne anlatmışsa onu yaşıyorsun. Damarlarındaki kana, hücrelerine, atomlarına kadar yaşıyorsun. Okuyun, okutturun. Herkes kendi için bir ders bulacaktır kitaplarında.
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 20144,583 okunma
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.