İnanmıyorum ya bu son Elizabeth Hoyt kitabıydı. Resmen boşluğa düşmüş gibi hissediyorum. Vee evet her zaman olduğu gibi kitap efsaneydi. Hatta serinin en güzel kitaplarından biriydi bile diyebilirim. Maximus karakterini baştan beri çok merak ediyordum. Artemis gibi sıradan ama güçlü bir kadınla eşleşmesi de oldukça yerindeydi. Daha fazla Elizabeth Hoyt lütfennnnn... 
Pegasus Yayınları
️
Maximus saygıdeğer bir Dük olarak hayatını sürdürüyor gibi görünse de herkesten sakladığı karanlık bir sırrı vardır. Annesi ve babasının vahşice öldürülmesinin ardından onların katilinin peşine düşmüş geceleri St. Giles sokaklarına korku salan hayaletten başkası değildir. Hiç beklemediği bir anda güzel ve inatçı bir kadına yakalanana kadar... Artemis basit bir refakatçiden fazlası değildir. İkiz kardeşi esaret altındadır ve genç kadının tek hedefi onu özgürlüğüne kavuşturmaktır. Wakefield Dükü hakkındaki karanlık gerçeği öğrendiğinde kardeşini kurtarmak için pek saygıdeğer olmayan bir yol bulmuştur. İki insanı bir araya getiren bu yol beraberinde gazap mı? Tutku mu getirecektir?
️
"Şimdi ikimiz de Tanrı'nın bizi yarattığı gibiyiz," dedi Maximus üzerine eğilirken.
Maximus kaşını kaldırdı. "Ve sen de beni bu halimle mi tercih ediyorsun?"
"Daima," dedi Artemis. "Aramızda hiçbir engel yok: ne senin ne de benim geçmişim. Senin mevkiin ve unvanlarının burada hiçbir anlamı yok."
·
138 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.