Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İçimde bi eziklik var, anlatılmaz... Kasabaya serpilen ölü toprağı benim de üzerime yağmaya başladı. Yakında sınavlar başlıyor, sonra tatil... Tatilde de buradan ayrılacak değilim. Bir uyuşukluk var bende, nasıl anlatayım... Biliyorum, kızıyorsundur bana. Ben de kızıyorum kendime. İçip kör kütük sarhoş olunca, Gece yarısından sonra evime gelip ağlıyorum. Baş numara petrol lambasının kör ışığında bakıyorum, ellerime... Ellerimde parmaklarım yok... Buradan sana ilk yazdığım mektupta ne denli mutluydum. Ellerimi toprağa daldırıp kasabayı sallayacak, silkeleyecek, ölü toprağının altından kaldıracaktım. Evet, ellerimi toprağın karnına soktum, kollarım kayaların altına girdi. Ellerimi çıkardım ki parmaklarım yok... El ayaklarımın parmak yerlerinden sızım sızım kan sızıyor. Bir daha, bir daha... Daglarin altına sokacağım ellerimi. Biliyorum, bu kez ellerim bileklerimden kopacak. Böyle böyle, parca parca döküleceğim burada. Böyle böyle biteceğim... Ağlayarak yatağa giriyorum. O soğuk yalnızlığımın içine, soğuk, kirli... Ağlıyorum, ağlayarak soruyorum kendime: - Ben bu insanları seviyor muyum? Özden cevabımı ister misin: - Kızıyorum bu insanlara ben, kızıyorum... Sevgim öylesine coşkun ki kızmaya dönmüş; olamaz ki, bu denli de olamaz ki...
Sayfa 163 - Adam Yayınları
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.