Evin avlusunda oynayan yedi-sekiz yaşlarındaki kız çocuğu "kanatlı" tabir edilen iri sokak kapısının kurcalandığını duyunca merakla bakıyor kapıya. Saçı sakalı karışmış, kılığı kıyafeti perişan, bakımsızlıktan avurdu göçmüş, çökük bir adam...
O ilk konuşmada neler söylendi bilmiyorum; belli ki kapıdaki adam, küçük kıza kim olduğunu anlatmakta zorluk çekiyor.
Küçük kız korku ile kanatlıyı adamın yüzüne kapatıp içeriye koşuyor,
- Abaa kapıda bir herif var, bir şeyler diyor!...
Genç kadın telaşla saçını başını örterek kapıya seğirtiyor; açıyor. O adam! tanıyacak gibi ama... olabilir mi?
-Baban kızım, bu adam senin baban!...
Annem demişti ki, "Rukiye halan günlerce babasına alışamamış; bu herif niçin evimize girip çıkıyor, niçin senin yatağında yatıyor diye huysuzlanmış. Öz babasına alışıp sevmesi hayli zaman almış..."