Serçavuş Şevki (Gürbüz), kendi tertipleri gibi Doğu ve Batı cephelerinde yıllarca birçok harbe katıldı. İşgaller, muhacirlikler, ölümler gördü. Savaş bittikten sonra, harap olmuş, adeta toprağı işleyecek insan kalmamış köyünde, uzun yıllar çiftçilik ve bir ara muhtarlık yaptı. Zamanının okumuş insanlarından sayılırdı. Şu anda ilçe olan köyü daha
Kitapta pek çok yaşanmışlık var sadece savaş anındaki teknik olaylar değil doğa koşullarının yarattığı sıkıntılar da konu edinmiş ayrıca savaştan sonraki anlar da oldukça zorlayıcı şu anlarımıza şükretmemiz gerektiğini hissettiriyor.
Çok uzağımızda değil yaşananlar kitapta da söylendiği gibi her ailede vardır bir şehit Gazi yakınlığı biz orada da “biz” olmuşuzdur. Bu vatanın vatan ve millet oluşumun aşamalarında birlik olmasaydık “biz”olmazdık zaten. Bize bu gücü veren tüm şehit Gazi ve yakınlarına yani hepimize teşekkür borçluyuz hatta bir teşekkürden de ötesini... Ülke olarak somut savaşa gerek kalmadan vatana yararlı işlerle uğraşmanın kendimizi geliştirmenin aslında bu milleti geliştirmek olduğunu da sonuna kadar yaşatıyor okuduklarınız.
Dipnot: Şevki çavuşun çürümüş salatalığı, Salih Pehlivan, Cafer ve Abuzer kardeşlerin hikayesi bana dokunan hikayelerdi. Varsa böyle kitap önerileriniz duymak isterim.
Kitabı okurken cephede savaşanlar kadar cephe gerisinde kalan insanlar için de yüreğiniz sızlayacak...
Ayak Parmakları soğuktan donup ayakkabısının içine düşen vefakarlarımız mı yoksa birçok arkadaşını korumak pahasına kurtlar tarafından perişan edilen Salih pehlivan için mi yanalım...
Bu topraklar ne zorluklarla kazanılmış ahh ne kadar şükretsek az...
Uygun Ahmet Aker
Kitabı okumama vesile olan koca yürekli Oğuzhan Saygılı hocama ve
Savaşlardan ve zaferlerden bahsedilirken her zaman aslan payını komutanlar ve ülkeyi yönetenler alır. Oysa ki savaşı kazandıran cephede göğüs göğüse savaşan askerler ve onların manevi destekçileri olan arkalarında sıra dağlar gibi duran ailelerdir.
Savaşın faturasını sadece cephede ki asker ödemez belkide onlar daha fazla geride kalanlar öder. O yüzden savaşların gerçek yüzünü görmek istiyorsak cephe gerisinde kalanların durumuna bakmak gerekiyor ama maalesef o yıkımın bu yönü hep gözardı ediliyor.
Bu kitap, cephe gerisini anlatan nadir eserlerden. 1. Dünya savaşının cephe gerisinde yaşananların ölenlerle unutulup gitmemesi için adeta yangından kurtarılan nadide birer parça olduğunu söyleyebiliriz.