Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yusuf Atılgan Modern Türk Edebiyatının öncülerinden sayılmakta. “Acaba neden?” diye sorabilirsiniz. Kitabı okumadan bunu tam olarak anlamak imkansız gibi görünüyor; ama bir nebze de olsa açıklamaya çalışayım. Öncelikle, anlatım metodu alışageldiğimiz edebiyat üsluplarından oldukça farklı bir teknikle yazılmış; zihin akışı metodu gerçekten ilginç, okuru kahramanın zihninde gezdiriyor, sanki kendi anılarınızı hatırlıyorsunuz. Sigmund Freud’un psikoloji anlatım tekniklerini anımsıyorsunuz; ama yine de sanat ve psikolojiyi bu yeni bir metodla edebiyata dönüştüren Yusuf Atılgan, kendini farklı bir konuma konumlandırabiliyor. Anayurt Oteli adlı bu eseri bu tekniklerden ve anlatılmak istenen mesajdan bağımsız olarak okursanız vay halinize :) Neden mi? Çünkü bu kitabı düz bir metin gibi okumak, okuyucuyu yanlış mecraalara götürecektir. Kitapta işlenen cinsellik, yalnızlık, bunalım, arayış,.. vs okuyucuyu gerçekten sıkabilir; okuyucu bunalım takılabilir ya da bu ne saçma bir kitap diyebilir. Önyargılarımızdan uzak bir şekilde, belli bir yaşın ve belli bir seviyenin üstünde, bağımsız ve irdeleyici bir şekilde kitap ele alındığı takdirde, ağzına kadar dolu olan kilidi kapalı bir sandık size çeşit çeşit hazinelerini sunmaya başlayacaktır. Zebercet, gizli ve derinlerde kalmış bilinçaltımızın sadece dışa yansımasıdır. Yalnızlığı ya da içinizdeki boşluğu hayır hayır hiçliği, hem de tamamen hiçliği, toplum içinde hiçbir yerinizin olmayışını nasıl anlatabilirsiniz. Arayışı, haz duyabilmeyi ama değer verdiği, gizli gizli imrendiği insanlardaki hazzı duyabilmeyi nasıl anlatabilirsiniz. Basitliği, sıradanlığı, tekdüzeliği, yalınlığı, nasıl anlatabilirsiniz. Bunları anlatabilen, yaşatabilen kaç yazar var bilemiyorum ama Yusuf Atılgan’ın yaptığı, yapabildiği anlatmaktan da öte; insanı garip bir şekilde hiç bilmediği, yaşamak istemeyeceği hayatın derinlerine doğru öyle bir sürüklemektedir ki okuyucu bir şekilde girdiği bu dünyada farkında olmadan yaşadığını, istemeden orada takılı kaldığını sonradan anlayabilmektedir. Evet farklı açıdan bakınca, aslında kitabın içindeki cinselliği öyle çok da hatırlamadığınızı ya da önemsemediğinizi; ama Zebercet’in arayışındaki çaresizliğin, yalnızlığın, sıkıcı ve monoton hayatının getirdiği esaretin sizi nasıl da aynı duygularla, Zebercet ile beraber o çamaşır ipine doğru götürdüğünü, o hazin sonu aslında hiç istemediğinizi farkediyorsunuz. Zebercet sade, sıradan, nazik, ürkek, korkak ve saplantılı bir karakter aslında. Kitap hacmine göre çok yoğun. Edebiyattaki şifreleme metodlarının Kafka’nın Dava kitabında olduğu gibi bu kitapta da bol miktarda olduğu göze çarpmaktadır. Aslında Yusuf Atılgan bu kitapta bıçak sırtı birçok konuyu işleyerek bir yazar olarak risk miktarını oldukça yukarı çıkarmıştır. Büyük cesaret doğrusu. Dava kitabını düz bir metin gibi okumak nasıl sadece israfsa; lütfen bu kitabı da birazcık inceleyip öyle okuyun ya da farklı manaları da anlamaya gayret gösterin. Anayurt Oteli birey olamamış, mutlu olamamış ya da duygularını yaşayamamış, hayata tutunamamış kişileri ve toplumun bu kişilere yaptığı baskıları anlatmakta aslında; toplumun kişilere konumlarına ve güçlerine göre de bir değerlendirme yaptığına ve bir nevi gizli bir kast sistemi uyguladığına da değinmektedir. Galiba kitabın tamamını yorumlamaya vaktim yetmeyecek; bu yüzden affınıza sığınarak incelememe nokta koyuyorum, herkese iyi okumalar...
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,9bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
1.433 görüntüleme
Yağmur okurunun profil resmi
Kapsamlı ve haklı bi inceleme. İyi ki yazılmış. Teşekkürler 😊
Mustafa Ağa okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim, keyfli okumalar.
İzmirli Zeze okurunun profil resmi
Açıklayıcı ve başarılı bir inceleme olmuş. Çok teşekkür ederim 😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.