Uzun zamandır okumak için sabırsızlandığım bir kitabın yorumuyla geldim.🤗 Ayçöreği, günümüzde bir çoğumuzun hasret kaldığı eski günlerde olan tatlı bir mahalle sıcaklığına sahip Çıkmaz'da geçen bir hikaye. Ne aşklar gizlidir orada... Sahra, uzun zamandır içinde tuttuğu aşkı omuzlarında taşır. Aşık olduğu kişi Ayçöreğidir. Çocukluğundan kalan, hala da devam eden. Hayatında yeni bir dönem başlarken artık sadece Ayçöreği olmaz. Kelebek avına çıkar. Bir mektupla başlar ve kelebeğin peşinde koşturur. Sonra ise benim en sevdiğim kişi gelir, Romeo! O tam bir Romeo'dur! Her hareketiyle, tavrıyla, sözleriyle... Okurken beni kızdırsa da - ki özellikle sona doğru yaptığı şeyle deli etti beni- dedim ya size de o, Romeo. Ne kadar kızdırsa da tatlı haliyle okurken gülümsetiyor tabii yaptıklarıyla Sahra'yı da. Yalnız Romeo'muzun bir sırrı var ama bu sırrı burada söylemeyeceğim. Diğer kitapta bunun nedenini öğreneceğimi düşünüyorum. Kitap öyle bir yerde bitti ki insanın ruhu yarım kaldı. Aklımda da sorular. Ayçöreği'nin değişik halleri beni yordu, duygularını anlayamadım. Eğer dik ve kararlı bir duruş sergileysedi her şey çok farklı olurdu bence. Kelebek ise, sadece Sahra için gelmediği belli. Onda bir şeyler var ve ben onu sevemedim. Mektuplar da kalması iyidir sanki. Sahra ise, hangi güvenli limana sığınacağını bilemeyen bir tekne. Benim tercihimi soracak olursanız, Romeo. Niye diye sormayın. Onun olduğu sayfaları okurken, 'Hah! İşte benimki geldi,' ikisini okurken, 'şapşiklerim,' diye sevmem ve Romeo'nun sonu gelmeyen alıntıları gönlümü fethetti. İkinci kitapta elimde, en kısa zaman da okumaya başlayacağım. Yazar kitabı ince güzelliklerle doldurmuş, ayçöreği, hele o güzel mektuplar ve benim favorim olan Remoe ve Juliet alıntıları. Kitaba şans vermenizi tavsiye ederim.

AyçöreğiZeynep Sahra · Ren Kitap · 202010,1bin okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aslı Açıkgöz (dreamwhite_s)