Kuyucaklı Yusuf deyip şöyle uzaklara bakıyorum. Bir roman karakteri değil sanki o. Oturup sohbet ettiğim, aramızda tuz ekmek hatrı olan bir dost gibi...
Yazar her romanında olduğu gibi bu romanda da böyle hayatın içinden, elimizi uzatsak dokunabilecekmişiz gibi gerçekçi karakterleri kullanıyor. Toplumun o günkü değişimi, gelişimi ve aksak yönleri