Tatil kitabım... Tatil bitti, kitap da bitti.
John Verdon'un (şimdilik) 6 kitaplık serisinde sadece Kurt Gölü'nü okumadım (serinin en zayıf halkası olarak da genelde onu göstermişler). Yine de obsesyonumu tetiklediği için en kısa sürede okurum sanırım.
David Gurney çok gerçekçi bir karakter. Süper güçleri, aykırı halleri, havalı bir tarzı yok. Gayet normal bir adam. Hatta 'süper polis' olarak adlandırılmaktan rahatsız. Bence karakterin en güzel yanı da bu. Karısından zılgıt yiyip tavukları yemleyen bir adamdan bahsediyoruz sonuçta. Bu özelliği bence onu Tess Gerritsen ve Grange kitaplarındaki karakterlerden ayıran en önemli (güzel) özellik. Grange'yi bir türlü sevemedim zaten...
Ama benim favori karakterin yine ve her zaman Hardwick... Dümdüz bir adam söz konusu çünkü. O kadar gerçek ki ete kemiğe bürünmüş halini çok rahat gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Kitaba başlarken Gurney - Hardwick ikilisinin Peter Pan Ölmeli'nin sonunda beni nasıl gülme krizine soktuğunu düşünmüştüm. Bu kitabın sonunda da yerlere yattım gülmekten sağolsun Verdon.
Ben çok başka bir son düşünmüştüm ama son sayfaya kadar katili açık etmemesi hoştu. Beni asıl Gurney'in bahçesindeki kazı ile ortaya çıkan hikaye çok meraklandırdı. Koloni dönemi Amerika'sıyla ilgili okuma yapabilirim.
"Yaygın olarak öğretilen tarihi olaylarla ilgili en büyük yanılgı, birbiri ardına gelişen olayları geniş ölçekte değerlendirerek çağı anladığımızı sanmaktır."
Son olarak konu Verdon olunca adetten olan kapanışı yapalım; Hala nasıl filmi çekilmedi bu serinin, hayret?!
... Ve Gurney'in en iyi tespiti;
"Soruyu yanlış sorarsan doğru yanıta asla ulaşamazsın."