Sivri dilli bir hikaye olmuş açıkcası. Oldukça isabetli göndermeler ile kişilik mi desem meslek mi desem - aslında belirli şahıslar vardır ya- hayatımızda onların eşlerini düşünün. Her hikaye "Eğer ben ... karısı olsaydım..." diyerek başlıyor. Empatinin yergisi tarzı - öyle bi tür Yok ama :) - diyebiliriz hikayelere. Çoğu hikayeye bakıyorum da oldukça kısa olmasına rağmen sağlam bir gözlem ile oluşturulmuş, bu yüzden gerçek hayatta örnek verebiliyorsunuz. Yeri geldi kadının erkeğe muhtaç olarak lanse edilmesine kızdım ama zaten amaç da bu değil miydi? İşe yaramaz da olsa dövse de veya ekmek getirmese erkek evin direği bizim toplumumuzda. Ya da degil mi? Keyifli okumalar...