Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
198 günde okudu
HAYATIN ANLAMI VEYA SCHOPENHAUER'IN KÖTÜMSERLİĞİ:
Bu yaşamda, özellikle son yıllarda sıkça kafamı kurcalayan soru şu: What is all about: Bütün bu olanların nedeni/anlamı ne? Milyarlarca hücreden oluşan canlı mikro/makro organizmalar, milyarlarca gezegenlerden birinde (veya birçoklarında) büyük bir yaşam mücadelesi veriyor. Doğum veya var oluş; öncelikle temel ihtiyaçlar için verilen mücadele; sonrasında bunlar giderildiğinde diğer sosyal ihtiyaçların gerçekleştirilmesi / gerçekleştirilememesi, tatmin / tatminsizlik, acı /can sıkıntısı, ve sonucunda başladığın yere geri dönüş-ölüm veya yok oluş. what is all about. Bütün bunlar neden. Doğada Canlılar var olmak için diğerini, güçsüzü öldürmek / yemek zorunda. İnsanlarda benzer şekilde varolmak, daha çok kapitale sahip olmak için başkasını tüketmek zorunda. Sonuçta canlıların ihtiyaçları sonsuz, imkanlar kısıtlıdır. Bu nedenle imkanlar sürekli el değiştirmektedir. Bu yaşam mücadelesi gerçekten maliyetini karşılayan bir uğraş mıdır? Sonucunda yokolacağını bile bile var olmayı yine de tercih eder miydin; yoksa hiç var olmamayı mı? Sahip olup kaybetmeyi mi tercih edersin; hiç sahip olmamayı mı? Bu anlam arayışı içerisinde karşılaştığım kitap. Bu zamana kadar düşündüğüm hissettiğim düşünce ve duyguları Schopenhauer'in kaleminden okumak ayrıca gururlandırdı beni. Yazar bu kitabında tamamen olmasa da büyük bir oranda yaşama kötümser yaklaşmış. Küçük bir oranda ise bu kötümserliği nötüre çevirebilecek bir yol sunmuş. Kısaca kitabı yorumlayacak olursam: Hayat; istekler, bu yönde mücadele, elde etme/edememe, boşluk/can sıkıntısı ve yeni bir döngü üzerine kuruludur. Bu süreçte acı, sefalet, fakirlik, hastalık, savaş, kan, gözyaşı, kıyılara vuran bebekler, kolları bacakları canlı canlı kesilen insanlar, yıkılan kentler, işkenceler vs ile kuşatılmışızdır. Her an her türlü felakete eşit olasılıkla uzağız. Elde edemediğimiz isteklerimiz arzularımız var. Bu nedenle acı çekmeyen/yaşamayan birileri var mıdır? Diğer yandan her an bir yokoluş içerisindeyiz. Nihayetinde ne olmuş olursak olalım, hangi isteğin peşinden koşmuş olursak olalım acısıyla tatlısyla ne yaşandıysa öleceğiz. Bu kapsamda bütün bu mücadelemiz bir yokoluşla sonuçlanacaktır. So what? Eee o zaman bütün bunların amacı neydi? Yokolacaksa isteklerimiz uğruna verdiğimiz mücadele sonucunda elde ettiğimiz mutluluk, ne gereği vardı? Kaçınılmaz son; bütün uzuvların çözülüp dağılması ve cesetlerden yayılan fena kokulardır. Schopenhaur'a felsefesinin rahat ve huzur vermekten uzak, soğuk, neşesiz olduğu söylenir. Oysa insanlar Tanrının herşeyi tam olması gerektiği gibi yarattığını duymak isterler. Schopenhauer bunlara şu şekilde cevap verir "Siz kiliselerinize gidin ve biz filozofları rahat bırakın". :))) Dünyayı her şeyi bilen, iyiliği herşeyi kuşatmış her şeye kadir üstün güç ve kudret sahibi bir varlığın başarılı bir eseri olduğu yolunda izah etme tarzı; bir taraftan dünyayı dolduran ıstırap ve sefalet, diğer taraftan bu dünyada var olan en kusursuz şeyin, yani insanın bile aşikar illetlere malul olması ve o kusursuzluğun bozuk ve gülünç bir taklidi olması nedeniyle inanmayı imkansız kılacak derecede çelişkilidir. Yorumu uzattığım için özür dilerim. Ama son bir nokta; Schopenhauer bu kötümserlikten iradenin yadsınmasıyla yani isteksiz beklentisiz ve tepkisiz olmakla kurtulacağını vaz eder. Kendisi öyle yapmış. Ben buna haddim olmayak itiraz ediyorum. Arzularım tutkularım hayallerim olmadan yaşayamam. Her ne kadar acı olsada bu süreç, koyun gibi beklentisiz isteksiz tepkisiz olamam. Hayatta acı çekmiş, istekleri / arzuları olmuş ama ulaşamamış veya herşeyi elde etmiş can sıkıntısı içinde boğulan herkese tavsiye ediyorum.
Hayatın Anlamı
Hayatın AnlamıArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20102,884 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.