Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

XIX. yüzyılda temas kurduğumuzda karşımıza çıktıkları hal için “geri kalmış” ya da “azgelişmiş” dediğimiz toplumlar düşünüldüğünde, bariz bir olguyu gözardı ediyoruz: Bu toplumlar, bizim dolaylı ya da doğrudan yollardan sebep olduğumuz sarsıntı ve çalkantılardan sağ çıkabilmiş, kolu kanadı kırık kalıntılardan başka bir şey değildir. Zira Batı dünyasının gelişmesine imkân veren şey, XVI-XIX. yüzyıllar arasında egzotik diyarların ve buralarda yaşayan halkların sömürülmesi olmuştur. Azgelişmiş denen toplumlar ile sanayi uygarlığı arasındaki yabancılık ilişkisi öncelikle şu noktaya dayanır: Sanayi uygarlığı, söz konusu toplumlarda kendi eserini görür... – ama bir türlü kabul edemediği olumsuz bir kılıkta. Bu toplumların görünürdeki yalınlığı, pasifliği kendi bünyelerinden kaynaklanan bir şey değil, bizim gelişmişliğimizin ilk sonuçlarıdır. Gelişmişliğimiz evvelce talan edilmiş toplumlara geri dönüyorsa, bu toplumların kalıntıları üzerinde doğup serpilmek için, kendini onlara dışarıdan dayatmak içindir.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.