Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

288 syf.
10/10 puan verdi
Bir tane Rosa'nın, bir tane de W.Liebknecht'in direkt Türkiye üzerine makalesi haricinde -hadi Mısır üzerine olanı da Osmanlı bakiyesi sınıfından dahil edelim, toplam üç- diğer yazıların pek de Türkiye ile alakası yoktu. Sosyalizm ve kiliseler, Polonya sorunu gibi makaleler hangi mantıkla bu kitaba konmuş anlamadım. Bazısında Türkiye lafı geçiyordu ama bazısında o bile geçmiyordu, ilginç durumlar. Keza sonda okuduğum eklerden biri de baştaki makalenin -bazı kelimeleri değiştirilmiş olsa da- aynısıydı. Bu Rosaistleri anlamak çok zor gerçekten. Esas makalede Rosa şunu söylüyor mealen: Bugün sırf Rus mutlakiyetçiliğine karşı Türkiye'yi savunmak ilerici bir tavır değildir, bağımsızlık mücadelesi veren uluslar desteklenmeli. Öncesinde bağımsızlığını kazanmış Yunanistan, Romanya gibi ulusların kapitalist gelişimini de bu tezine örnek gösteriyor. Bu tezi, Sosyal demokratların ana tezine muhalefet olarak söylüyor tabi. SD esas itibarıyla Rus monarşisine karşı Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü savunuyor. Hatta Rosa'nın bu muhalif yazısı zamanında Wörwarts'da sansürleniyor. Liebknecht de Marx'tan alıntılayarak diyor ki: Türklere karşı isyan eden her koyun hırsızını savunmak doğru bir tutum değil ki bu itiraz da çok doğru tabi. Rosa'nın bu Marx alıntısına cevabı ise, bu lafın Kırım Savaşı döneminde söylendiği, fakat koşulların değiştiği ve dolayısıyla geçerliliğini yitirdiği şeklinde. Bakınca Liebknecht'in basbaya ayetçi tavrına karşın Rosa'nın tavrının daha marksistçe olduğu açık. Aynı Liebknecht'in Marx ve Engels'in Gotha programına eleştirilerini 'Siz ihtiyarlar Londra'dasınız, buradaki güncel siyasetten haberiniz yok, durun hele' diye kulak arkası ettiği de malum. Kaldı ki Liebknecht ve partinin bu tutumunda ulusal hassasiyetler taşıdığı da çok bariz. Çünkü o dönem Almanya'nın Osmanlı'nın hamisi ve dolayısıyla da Çarlığın düşmanı olduğu bir gerçek. Partinin bu tutumunun, sonrasında 1. Paylaşım Savaşındaki teslimiyete dönüşmesi de bence eşyanın tabiatına son derece uygun. Rosa bunu o zamandan görmüş ama buna rağmen yaklaşık yirmi yıl -söz konusu makale 1896 tarihli- boyunca o partide kalması da kendisinin tartışılmaz bir çelişkisi.
Türkiye Üzerine Yazılar
Türkiye Üzerine YazılarRosa Luxemburg · Belge Yayınları · 200023 okunma
··
197 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.