Yemek yerken sağ eli ile yiyecek, ve yerken lokması elinden yere düşerse, onu yerde bırakmayıp
midesine indirecektir, çünkü aksi takdirde şeytan gelip lokmayı kapıp götürecektir. Çorba içerken
kase'nin ortasından değil fakat kenarından başlayacaktır, zira Tanrı'nın ınâyetleri çorba'nın ortasında
değil kenarındadır. Yemeğin/içeceğin içine sinek düşerse, sineğin dışarda kalan kanadını iyice
batıracak ve sonra sineği alıp atacak ve yemesine, içmesine devam edecektir; zirâ sineğin iki
kanadının birisinde günah hastalık, diğerinde ise sevap (şifa) vardır, ve sinek idrak sahibi olduğu için
önce günah olan kanadını batırır. Bu nedenle eğer sineğin dışarıda kalan kanadı, yemeğin, içeceğin
içine iyice batırılacak olursa sevap (şifa), günahı (hastalığı) gidermiş olacaktır. Bu işleri yaparken
esnemesi gelirse, gücü yettiği kadar onu önlemeğe çalışacaktır, çünkü esnemek şeytandandır ve
şeytan, esnerken "haaa!" diye ağzını açan kişiye sevincinden güler. Şeytan'ın birisine sevinçle gülmesi
ise, kötü bir şeydir. Bu nedenle Tanrı esnemeyi "fena" görmüş ve önlenmesini istemiştir. Fakat buna
karşılık aksırığa "muhabbet" eder, yeter ki aksırma "sağlık ve rahatlama" eseri olsun. Bu da aksıran
kişinin üç def'a'dan fazla aksırmamasıyla anlaşılır. Eğer böyle ise aksıran kişi "El-hamduli'llâh"
demelidir; böyle diyecek olursa artık bir daha göz ağrısı diye bir şey çekmeyeceği gibi, aksırdığını
duyan Müslüman kişilerin kendisine "Yerhamukellah" (yâni "Tanrı sana merhamet etsin") diye
mukabele etmelerine vesile yaratmış olur. Böylece aksırık sayesinde Müslüman kişi, Tanrı'nın
merhametine sığınıp bir kısım günahlarından kurtulmuş olacaktır. Fakat eğer aksırma, "sağlıklı
olmayan aksırık" niteliğinde ise (örneğin hastalık ve rahatsızlık yüzünden aksırma ise), bu takdirde
"Yerhamukellah" sözcüğünün kullanılması şeriât'a aykırıdır. Aksırığın sağlıklı nitelikte olmadığının
anlaşılması, aksırmanın sayısına bağlıdır. Eğer aksıran kişi üç def'a'dan fazla aksırmış ise aksırığının
"sağlıksız bir aksırık" olduğu anlaşılır, ve böyle bir halde o kişiye "Yerhamukellah" ("Tanrı sana
merhamet etsin") demek câiz değildir. Neden değildir, belli değil. [Kendi kendinize: "Oysa asıl böyle
bir halde kişiye Tanrı'nın merhametini dilemek gerekmez miydi?" diye sormayınız.]