Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Deleuze'e göre, antikçağın filozofu, her nasılsa evren ile kendi benliği arasında bir düzlem yaratmıştır. Bu açıdan, ilk felsefenin özü, bir düzlem tasarımından başka bir şey değildir. Dolayısıyla, kavram - buna tüm düşünsel yaratımlar da dahil - hala varolan düzensizlik ve kargaşanın içerisinden çekip çıkarılmıştır. Yunan dünyası, düşünce için, kaosa ilişkin bir taslak oluşturarak ve onu belli bir biçimde düzenleyip sınırlayarak bir plan elde etmiştir. Bu tür bir yaratım sadece kaosu sınırlamanın değil, genel olarak düşünce eyleminin de özünü oluşturur. Bu düşünce eylemiyle filozof; rahip, din adamı ve bilgelerden ayrılarak düşünsel anlamda büyük bir dönüşüm gerçekleştirmiştir. Felsefe öncesi bilgeler daima ‘aşkın olan’a göndermede bulunarak bir düzen elde etmişlerdi. Oysa filozof, bir ‘içkinlik düzlemi’ inşa etmiştir. O halde, dönüşümün gerçekleştiği nokta, bir despot veya tanrı tarafından, daima dışardan ve zorla kabul ettirilen aşkın düzenin yerine filozof tarafından içkinlik düzleminin getirilmesidir.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.