Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

‘Yüzde doksan isabetli atıştansa sessizlik bin kat yeğdir.’ Zen düşüncesi başından beri sözcüklerin hakikati dillendirmeye yetmeyecek kadar sınırlı araçlar olduğunu vurgulamış, hakikatin sessiz-sözcüksüz aktarımında iki önemli pratiğe başvurmuştur: benliğin sessizce gözlenmesiyle zihnin düalist sınırlarının aşılmasına, her şeyin olduğu gibi, öylecelikle görülebileceği bir kavrayışa ulaşmayı hedefleyen sessizce oturma pratiği, zazen ve gene zihnin düalist sınırlarının ve dilin hakikati ifade etmedeki yetersizliğinin üstesinden gelmek için kurgulanmış, ilk bakışta akıldışı (irrasyonel) ve absürt gibi görünen paradoksal dil oyunlarının üzerinde çalışarak tüm biçimlerin ve sınırlamaların ardında yatan biçimsiz ve sınırsız öyleceliğin akıl-üstü (sürrasyonel) bir biçimde kavranması pratiği, koan. Zazen, sessizlikten sessizliğe giden bir yol olarak tanımlanabilirse en meşhur örneklerinden biri “Bir elin sesi nedir?” sorusu olan koanlar için de seslerden sessizliğe giden yol diyebiliriz pekâlâ.
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.