Faşizmin egemen olduğu zamanlarda, kendini bu düzene ait hissetmeyen herkes biraz zencidir. Diyarbakır'lı yazar Şeyhmus Diken, "Steve Bantu Biko’nun “Siyahi” dediklerinin yerine çoğu kez biz “Kürtler”i koydum. Kendimizi okudum Siyah Bilinci’nde." diye yazmış. Ben o "siyahi"nin yerine sadece Kürtleri değil; Alevileri, Ermenileri, Rumları, Süryanileri, Lazları, Romanları, Eşcinselleri, Köprüaltı Çocuklarını koyarak okudum. Bunu Türkmen bir ailenin beyaz Türk bir çocuğu olarak yaptım. Gerçi Steve'ye göre bir "beyaz" sistemin nimetlerinden yararlanmaya devam ettiği sürece istediği kadar empati kursun, zulümlere ortak olmadığını iddia etsin yine de beyazdır. Bu anlamda ben de kendimizi okudum ama tersi bir biçimde bir beyaz olarak kendimizi okudum. Baskıyı, inkarı, asimilasyonu, zulmü okudum. Steve'nin bütün sitemi kendini ille beyaz yapmak isteyen siyahlara, yani beyazlığa öykünen, bunun içini kişiliğinden, onurundan, duruşundan bile vazgeçen siyahlara. Siyah Bilinç bir kitabın değil bir hareketin adı aslında. Bir siyahlık bilinci geliştirebilmek. Hemen ırkçılığın aşıladığı o aşağı ırk kompleksine kapılmamak. Kültürünle, dilinle, renginle mücadele vermek. O bunu Güney Afrika gibi bir ortamda mecburi görür. Çünkü bütün eğitim sistemi, bütün dini misyonerlik faaliyetleri tamamıyla asimilasyona dayalıdır. Fazla detaya girip, kitabı okuyacak olanlar için sürprizi bozmaya lüzum yok. Bir devrimcinin, genç yaşta düşüncelerinin bedelini yaşamıyla ödeyen bir devrimcinin yazılarından ve söyleşisinden oluşmuş bir metni okumak oldukça iyi bir deneyimdi. Bilinçlendiren bir deneyim. Herkesin kendi rengi, dili, kültürü ve tarihiyle özgür yaşadığı bir dünyada buluşmak dileğiyle değerli okur. Devrimle kalın.

Siyah BilinciSteve Biko · Dipnot Yayınları · 201486 okunma

··

85 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.