Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
KRAL MACBETH: UYUMAK ÖZGÜRLÜKTÜR
“Her gece korkunç rüyalar saracaksa uykularımı, Varsın her şey çığrından çıksın, Bu dünya da yıkılsın, öteki dünya da, İnsana rahat nefes aldırmayan kuruntularla Beynimizi bir işkence masasına çevirmektense Ölüp rahat etmek daha iyi, Rahat etmek için öldürdüklerimizle..” Ronald Emmerich’in Anonymous’u kışkırtıcı bir film. Onu izledikten sonra ne zaman bir vesileyle elime okuduğum okumadığım bir Shakespeare eseri geçse, bu defa hep içimde, dipte derinde bir “acaba?” duygusuyla okuyorum. Ama sonuçta bu bir film, bir kurgu. İspata çok muhtaç, dayanağı olmayan iddialara dayalı. Yani çok da üzerinde durulacak bir yanı yok. Zaten bence konu bu değil. Sonuçta Macbeth dahil yıllar geçtikçe “iyi”den “çok iyi” mertebesine ulaşan binlerce satırın yazarı ister Oxford Kontu Edward de Vere ister Shakespeare olsun, sonuç değişmiyor. Yüzlerce yıldan bu yana eskimeyen satırlar. Bizden öncekiler okudu, sahneye koydu, filmlere uyarladı. Benim sahneye koymak gibi bir meselem yok belki ama okudum, okumaya devam ediyorum. Çocuklarım da okuyor. Artık onların kütüphanesinden aşırır oldum zaten kitapları. Yarın onlar da kendi çocuklarının kitaplıklarına dadanacaklar muhtemelen. Peki niye böyle? Nedir Shakespeare’i bunca eskimez yapan? Soru kadar cevabı da basit sanki. Çünkü Shakespeare insanı anlatıyor. Ama kesin hükümlere hiç varmıyor. Yin ve Yang tüm eserlerine sızmış gibi. Her siyahlıkta bir beyaz nokta ve her beyazlıkta bir siyah nokta olduğu duygusuyla okuyorsunuz her bir satırı. Böyle olunca da son kararı siz veriyorsunuz. Kusursuzluğun da aslından kusur barındırabileceğini ya da kusurun kendi içinde bir kusursuzluk taşıyabileceğini idrak ederek. İyinin içindeki kötüyü, kötünün içindeki iyiyi bilerek. Shakespeare sizi o noktaya öyle göstere göstere götürmüyor ama. Onun yerine kahramanlarının sadece dış seslerine değil iç seslerine de -hatta bazen dış seste gizli iç seslere- kulak kabartmamızı sağlıyor. Tıpkı Macbeth'de olduğu gibi. İyiden kötüye evrilen Kral Macbeth’in vicdanıdır bazen o sesler; ya da pişmanlığın, girilen kötü yoldan geri dönüşün çaresizliğini yakaran. Öte taraftan tuhaf bir şekilde belki de bu iç sestir Macbeth’i daha da kötü biri yapan. Kıyan, katleden, başaramayacağını bile bile o yolda devam ettiren. Çünkü masumiyetini yitirmiştir Kral Macbeth ve umutsuzca sahip olmaya çalıştığı şey yine masumiyetidir. Oysa masumiyet başını yastığa koyduğun an uykuya dalabilme özgürlüğüdür ve Kral’ın kaybettiği tam da budur. Öyleyse Kral sadece avcı değil bir kurbandır aynı zamanda. Belki de değildir. Hüküm son satırın sahibi okurundur.
Macbeth
MacbethWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,4bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.