Kitapyurdu kampanyasında denk geldiğim, Yekta Kopan’la tanıştığım kitap. Kesinlikle güzel bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum yazarla diğer kitaplarını da -özellikle öykü türündekileri- okumak için hevesliyim.
Kitap birbirinden bağımsız on iki hikayeden oluşuyor. Kısa ve öz hikayeler. Bence yazar, öykülerindeki duyguyu çok iyi bir biçimde okuyucuya aktarabilmiş. Zira kitap beni bol bol hüzünlendirdi, yeri geldi kızdırdı ve gülümsetti.
Yekta Kopan’ın tasvirlerini ayrı sevdiğimi söyleyebilirim. İlk hikaye ‘Samodey’in üçüncü paragrafında kahramanın yaşadığı uykusuzluğun ‘(...)tavandaki sinema perdesinde hayal izlettiren(...)’ bir uykusuzluktan damarlı(!) olması; yazarın anlatım biçimi neden bilemiyorum çok hoş ve farklı göründü gözüme.:) O an anladım kendisini seveceğimi.
Puanının bu kadar düşük olmasına da şaşırdım. Okunmasını tavsiye ederim.
Teşekkürler.