işareti yitirdim,
sığındığı her kapıdan
kovulan günahkârdım.
ruhumu kemiren
bir nefisle tutundum,
kapıldıkça
kendimi yetim bıraktığım
aşklara.
sonunda…
en sonunda…
XI
gittikçe her şeyin birbirine benzediği
gittikçe küle ve zamana dönüşen
gittikçe çürüyen bir tülle örtünen beni,
bu kutlu geceye vadeden yüz!
yetimim işte
kendi gövdemde de.
sığındığım vücud
göğsüme ilişen
akrebin mahmurluğu,
mâzlum ve cünup.
XII
yüzümü sürdüğüm
her kapı gibi
kapandım
beni büyük bir cezbeyle
yakan
aşkın ayakucuna.
oysa sırrımı verdim
kırıldığım veçocuk kaldığım
aşklara.
bendim o, ürperen bir sızıntıyla,
cebinde yılan işaretleriyle dolaşan