Heseniko

Heseniko
@Heseniko
3 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Edebsizlik anarşi
İşte bu yüzden aşk/sevgi, gerçek insanlara ve gerçek dünyaya duyulan sevgi/aşk, etiğe alternatiftir. Fiiliyatta olan her şeyin iyi olduğunu söyleyemem. Ancak olan her şeyi var olduğu için ve varlığı içinde sevebilirim, o bana muazzam acılar verse ve hatta beni intihara bile sürüklese, yine de sevebilirim. Kardeşimin katline zemin teşkil etmiş olsa bile, dünyayı sevebilirim. Altı milyon Yahudiyi gaz odalarına göndermiş bile olsa, dünyayı sevebilirim. Onu sevmiş olmaktan dehşete düşmüş olsam bile (ki düşerim, düştüm de), dünyayı sevebilirim. Dünyanın aman vermez tikelliği, verdiği büyük acılar sevmeye bir çağrıdır ve onun çağırdığı sevgi/aşk derin ve ebedidir. Biz ancak tikel olanı sevebiliriz, ve biz tikel olanı tikelliği içinde yaşarsak ancak gerçekten sevebiliriz. Her gün sıçtığını bilirim ama seni severim. Sana bağırıp çağırırken bile seni severim. Seni ancak "hatalarının" ayrımına vardığım ve buna rağmen sırtımı dönmeyip seni olumladığım oranda severim. Benim de, Bataille'ın anlattığına benzer, dünyayı, içinde kendimi kaybetme noktasına gelecek kadar sevdiğim anlar vardır ve bunlar her zaman doğrudan kötülüğe baktığım, benim değerlerimi zerre kadar göz önüne almayan gerçekliği yaşadığım anlar olmuştur. Nietzsche şöyle der: "Sevgiden/Aşktan yapılmış ne varsa her zaman iyinin ve kötünün ötesindedir."4 Yani, dünyayı, bana en zor gelen parçalarını, beni en olmadık gerçekliğiyle köşeye sıkıştıran parçalarını yaşadığım oranda severim, ve en çok da o anlarda severim.
Reklam
Otoritenin alt üst oluşu
Proletarya, Hegelci gelenek içinde aranan, toplumdaki çelişkilerin üstesinden gelecek olan evrensel failin Marx'taki versiyonudur. Proletaryanın kurtuluşu toplumun bir bütün olarak kurtuluşu ile eşanlamlıdır. Marx'a göre -özel otoritenin yokluğuna karşıt olarak- kamu otoritesinin yokluğu ile nitelenen ve insanların birbirlerine ve kamusal alana yabancılaştıkları bir toplumda toplum üzerin- de meşru bir etik otorite uygulama imkanını temsil eder. Marx bu nedenle, kamu otoritesini, toplumsal iktidarın bu uygulamasını Komünizme eşlik eden zorunlu bir aşama olarak görüyordu. Ancak bu toplumsal iktidar nasıl örgütlenecekti? Marx, bunun, geçici olarak devlet aygıtı içinde örgütleneceğini söylemişti. Prole- tarya, kapitalist toplum ile komünist toplum arasındaki "geçiş evre- sinde", siyasal iktidarı devleti araçsallaştırarak uygulayacaktır: "Bu [geçiş sürecine] ayrıca devletin proletarya diktatörlüğünden başka bir şey olamayacağı bir siyasal geçiş dönemi tekabül eder."26
Betül Dünder
uyandım bir hayvanın omurgasında  göğsümde yüzyılın ayak izi, o soğuk damga!  daha mavi bir yüzle öpülmek için  uyandım ki  suyun tadı vardı  karanlıkta kara bir desen  takla atan güvercinler ve çember  sesler duydum, sözden kovulmuş sesler  nasılsa henüz not vermiyor, dedim  güller  ben uyurken de bildim arayış nedir  sarı kadifeden bir elbise

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kaburgamın altında bir put var İbrahim. Aşk mı ola.. Zihnimde bir balta kırıyor inandığım ne varsa. Çok sürmez akar kan Yatağını bulur heves Çicek açar tabutlar Ahı kalır umudun balta ucunda Kymk
Komün
“Uyan artık uykudan uyan Uyan esirler dünyası Zulme karşı hıncımız volkan Kavgamız ölüm-dirim kavgası Mazi ta kökünden silinsin Biz başka alem isteriz Bizi hiçe sayanlar bilsin
Reklam
bilmediğim bir rabbin secdesine çağırırken beni suya inen gözlerin tedirginliği sanırdım onu. çünkü anlamazdı kimse raylar boyunca hıçkıran bir adamın bir boşluğa içinden konuştuğunu maraz gecelerini. çünkü yalnızlık eski kıbleydi doğu’da kendimizin kapısını çaldıkça başlayan küfrân. çünkü boşaltılmış köylere fısıltıyla bakan babam katarlar
Ölüm ve İntihar
Zaman seninle alay ediyor. Varolmak, hiçliğin içine düşmekle aynı anlama geliyor. Bütün dinlerden ayrıldın. Bütün tanrılar sana küskün. Bir deliden geceleri tanrıya isyan etmenin yollarını soruyorsun. Deli sen konuşunca yüzünü gizliyor, olanca sesiyle bağırıyor: İsyan boyun eğmektir ve dünya Plath'in, Sırça Fanus'ta söylediği gibidir. Sırça Fanus içinde bir bebek gibi tıkanıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir düşten başka birşey değildir ve kendimizi uyandıracak iğnelere de sahip değiliz. Beckett'ın kahramanı Hamm geliyor: "Tanrı kalleşin teki! Öyle biri yok" diyor. Hayatın kıyısında çeşitli renkler var, biliyorsun; her şeyi görmenin verdiği acı, yalnızca mutlu görünme formülü... Kendine karşı korkunç bir ikiyüzlülükle karşı karşıyasın. Daima bir şimdi'yi düşün diyorlar, popüler zevkler edin, yaşayanların kanı yeni bir toplum için iyi bir gübredir ve kurukafalardan oluşan piramitlerin üzerinde duran kişi, daha uzakları görebilir. Böyle diyorlar. Neyin bittiğini bilmeden, bitti diyoruz; neyin başladığını bilmeden başladı diyoruz. Her şeye hakim olan insan, kendine hakim değil. Kendi yarattığı boşlukta bir kayıp insan. İnsanlık ve dünya bu kayıpların ürünü.
Metin Kaygalak
işareti yitirdim, sığındığı her kapıdan kovulan günahkârdım. ruhumu kemiren bir nefisle tutundum, kapıldıkça kendimi yetim bıraktığım aşklara.
539 syf.
·
Puan vermedi
Kelimeler ve Şeyler
Kelimeler ve ŞeylerMichel Foucault
9.1/10 · 483 okunma
Reklam
Heseniko
Bir kitabı okumaya başladı
İnsanlık Durumu
İnsanlık DurumuHannah Arendt
8.9/10 · 100 okunma