Sonbahar gelince kızarıp tunçlaştıkları sırada yapraklar da çiçek olurlar. Öyle çiçekler ki ne çingene sarısı, ne burun kanı rengindedir; ne arsızca açılmış, ne şımarıkça sırıtmıştır; ne koca karınlı ne de leylek bacaklıdır; bütün renk asaletini ve biçim kibarlığını nefislerinde toplamışlardır. Yerlere bir Firavun mezarından çıkarılmış küflü altın gibi serpilirler; vazolara koyamazsınız, zira siyah kadife mahfazalarda vitrinlere dizilmeye layıktırlar.
Yaprakları seviniz, çiçeği kim olsa sever!