Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

202 syf.
9/10 puan verdi
Bir Şeylerin Farkına Varmak İçin: "Köy Enstitüsü Yılları"
Köy Enstitüleri, 17 Nisan 1940'ta TBMM'de geçen 3803 sayılı yasa ile açılan ve amacı, bilhassa köylüleri aydınlatmak olan bir kurumdu. Tek partili ve ikinci dünya savaşı olduğu dönemde de köyler üzerinde başarılı faaliyetler gerçekleştirmişlerdir. Nasıl ekim ekilir, nasıl marangozluk yapılır, nasıl inşaat yapılır gibi konularda gençler bilgilenmekteydiler. Bunda öncü isimleri saydığımızda İsmail Hakkı Tonguç ve Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel'di. İkinci dünya savaşı bitmiş, haliyle tek parti dönemi de kapanmış oldu. Türkiye de haliyle çok partili döneme tekrar girdi. İlk olarak Nuri Demirağ'ın kurduğu "Milli Kalkınma Partisi" ortaya çıktı. Sonraki süreçte de Dörtlü Takrir ile birlikte 7 Ocak 1946'da "Demokrat Parti " ortaya çıktı. Yazarın da Köy Enstitüleri bitiren etken olarak gösterdiği dönemler 1946'da başlıyor. Demokrat Parti kurulmadan önce "Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu" çıkmıştı. Bu da toprak ağalarının işine gelmeyen bir şeydi. Dolayısıyla ortaya "Demokrat Parti" çıktı. Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte "gericilik" diye tanımlanan faaliyetler artmaya başladı. Hatta 5816 kanunun çıkması da Demokrat Parti ile başlar, bu da gericilik faaliyetlerinin sonucudur. Demokrat Parti ile birlikte gericilik faaliyetleri artmaya başlasa da, köylünün yüzü gülmesi de, aslında bu dönemlerde başlar. Alınan tarım araçları, köylünün tarımsal faaliyetlerini arttırmıştır, tarım alanları da genişlemiştir. Sıkıntı şudur ki; tarımsal araçların Amerika'dan alınması zaman içerisinde oraya bağımlı hale gelmemize neden olacak ve aynı zamanda toprak ağası ile feodal yapı kendini göstermeye başlayacak, köylü ne yazık ki bu yüzden aydınlanmaktan uzaklaşmıştır. Kitabe gelecek olursak; Talip Apaydın, kitabını neden yazdığını şu şekilde açıklıyor; "Bu kitabımı "Tonguç Baba"nın saygıdeğer anısına sunuyorum. Son görüşmemizde "Enstitü'ye nasıl girdiniz, nasıl okudunuz, bu duruma nasıl geldiniz, biriniz bunu anlatın" demişti. Geç de olsa, ben bu görevi yerine getiriyorum." Bunu 1960'ta, yani Köy Enstitülerinin kuruluşundan 20 yıl sonra yazıyor. Tam da 27 Mayıs'tan sonraki süreçte yazılıyor. Kitaptaki bilgilerin çok değerli olduğunu, özellikle de Köy Enstitülerinin neden karalandığını görüyoruz. Sıkmadan, kendi anılarını başarılı bir şekilde sunuyor ve bunu da yaparken kronolojik şekilde gidiyor. Akademik kitap okumayı sıkılanlar, bu kitabı okuyup Köy Enstitüleri hakkında birtakım bilgilere sahip olabilirler. Köylü üzerinden "komünizm" yapılmasının sebebi ise, o dönemlerde işçi sınıfının değil, köylü sınıfının olması. Yani üreten sınıf işçi sınıfı değil, köylü sınıfı. Köylü sınıfını uyandırmak da, "komünizm" olarak değerlendiriliyor, yani o şekilde kullanılıyor. İşçi sınıfı geliştiği, köylünün şehre indiği zaman ise, işçi sınıfı "komünizm" olarak değerlendirilmeye başlanacak. Bu kitabı okumak, bir şeyleri farkında olmak açısından önemli aslında. İlköğretimin ne kadar değerli olduğunu, hatta bunu yazarın kendi hayatından izlerle görüyoruz. Ezberci zihniyet yerine, tartışmacı bir ortamın olması ile kendine nasıl şeyler kattığını anlatıyor yazar. Sahi bu ezberci zihniyet yerine, bir şeyleri öğrenmek adına bir şeylerin olması, ülkenin gelişmesini sağlamaz mı? Sağlar. Ezberci zihniyet dediğimiz şey, insanı para için yaşayan insanlara dönüştürüyor. Yazar, Köy Enstitüleri sayesinde o kadar çok şeyin farkına varmış ki, matematik hesabı yapmakta zorlanan biri, günümüzde iz bırakan bir "toplumcu gerçekçi" yazar olabilmiş. Toplumun gerçeklerinden kaçmamak için, bir şeylerin farkında olmak için okunması gereken bir eser. Anılarını o kadar iyi yansıtmış ki, karşında konuşuyormuş hissine kapılmana neden oluyor ve bu da okumak için bir diğer neden.
Köy Enstitüsü Yılları
Köy Enstitüsü YıllarıTalip Apaydın · Literatür Yayıncılık · 2009318 okunma
··
116 görüntüleme
nihal okurunun profil resmi
Ezberci zihniyet dediğimiz şey, insanı para için yaşayan insanlara dönüştürüyor. Keşke burayı kalın harflerle yazabilsek 👌
Abdullah Aktan okurunun profil resmi
İşte bu ezberci zihniyet yüzünden din tüccarları var. Ülkenin her yerinde din eğitimi veriliyor ama oradaki bile ezberci zihniyet hakim. Haliyle ortaya din üzerinden para kazanmaya çalışanlar da ortaya çıkıyor. Keşke ezberlemek yerine yorumlayabilsek. İşte Köy Enstitülerinin kazandırdığı şeylerden birisi de, yorumlamak.
Abdullah Aktan okurunun profil resmi
"Kitaba" yazacağıma, "kitabe" yazmışım da, aslında doğru yazmışım. Nasıl kitabeler, geçmişi aydınlatıyorsa; bu kitap da yakın geçmişi aydınlatıyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.