Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Menderes ve Abdülhamidin eşi
3 Mart 1924 gün 431 sayılı kanunla Osmanlı Hanedanına mensup kişilerin yurt dışına çıkarılmalarına karar verilmişti. Müşfika Kadın için zorlu bir dönem yeniden başlayacak ve kızı Ayşe Sultan’ı görebilmek için 28 yıl bekleyecekti. Ancak kadınların Türkiye’ye dönmelerine izin veren kanunun çıkmasıyla yurda dönen Ayşe Osmanoğlu annesi ile karşılaşmalarını anılarında şöyle anlatmıştı: “29 yıldan beri ihtiyar anacığımı göremediğimden, hasretiyle yanıyordum. Şimdi yollar bize açılmıştı. Bütün güçlüklerime rağmen, kendimi derhal uçağa atarak vatana kavuştum. Uçaktan inip de kendimi burada gördüğüm dakikanın saadet ve şaşkınlığını hiçbir vakit unutmadım. Annemin kucağına atılıp döktüğümüz hasret gözyaşları birbirine kavuşurken ilk sözümüz .’ Allah vatana millete zeval vermesin‘ duası olmuştu. Soyadı Kanunu’nun çıkmasıyla “Kayısoy” soyadını alan Müşfika Kadın maddi zorlukların başlamasıyla yetkili makamlara başvuruyordu. Murat Bardakçı Son Osmanlılar kitabının araştırmaları sırasında emekli polis memuru Hüseyin Ormanoğlu’ndan bir mektup aldığını belirtir. Mektup Müşfika Kadın’ın o dönemlerdeki yaşama zorluğunu anlatır ve Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneğinden aylık aldığı söylentilerine de ışık tutar: “...1944 senesinin Mart aylarıydı. Müşfika Hanımefendi, Beşiktaş Serencebey yokuşunda ikâmet ettikleri bu sırada günün Cumhurbaşkanına dilekçe ile müracaat ederek kendi imkânları ile o güne kadar geçindiğini fakat elinde avucunda bir şey kalmadığını beyan eylediği dilekçesini normal yollarla Beşiktaş Emniyet Amirliği’ne ve tahkiki için de vazifeli bulunduğum bendenize havale bulunmuştur. Dilekçeyi alıp Serencebey’deki evin kapısını çaldığımda kapıyı açan nur yüzlü, yaşmaklı ve orta yaşlı bir hanım beni içeri davet etti. Dilekçenin kendisine ait olduğunu ve yazdıklarının tamamen doğru olduğunu ve fakru zaruret içinde olduğunu ve yanında gördüğüm kendisinden daha genç olan bir bayanın da kendisine yıllardır hizmet ve arkadaşlık ettiğini bildirmesi üzerine bu hususta haricen de yapılan tahkikatta bu beyanların doğruluğu anlaşılarak merciine iade olundu.” Müşfika Kadın’ın tek sığınağı Serencebey Yokuşu’daki 53 numaralı evidir. Kirasını ödeme zorluğuna düştüğü bu günlerde yardım eli uzatanlardan biri Adnan Menderes ailesidir. Rahim Er’in, Berin Menderes ile yapılan röportajı Müşfika Kadın’ın hüzün dolu yaşamının gizli kalmış bu parçasını açıklığa kavuşturur. Ancak Berin Menderes’in de saraylı bir kadına yardım edebilmek için alyansını satması inanılmaz bir insanlık örneğidir. “1960 yılına kadar Menderes, Müşfika Kadın’ın oturduğu evin kirasını onlara belli etmeden ödemişti. 1960 ihtilali ile tutuklanmasından sonra ev kirasını alamayan ev sahibi 3 Haziran günü Menderes’lerin evine kirayı almaya gelmişti. Berin Menderes oğlu Mutlu’ya bir iki ahbaba git, 1500 lira bulmaya çalış demişti. Oğlunun bu şartlarda kimsenin borç para vermeyeceğini söylemesi üzerine parmağındaki alyansını çıkarmış ve oğluna satmasını istemişti. Yüzük satılmış, Müşfika Kadın’ın ev kirası ödenmişti. 3 yıl sonra Adapazarı’ndan gelen bir kuyumcu içinde Adnan Menderes yazılı yüzüğü çalındı zannı ile İstanbul’a gelerek Berin Menderes’e iade edecekti.”
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.