Tomatis'in belirttiği gibi, cenin rahimde dinleme yeteneğine sahipse, amniyotik sıvının ürettiği "her türlü kısa süreli ve ani sesler" dışında anne sesinin tüm helirgin özelliklerini ayırt edebiliyorsa, rahim içindeki yaşantının muhtemelen hassaslaştırıcı ve güçlendirici olduğunu düşünmek mantıksızlık olmaz. Bu bağlamda, Kierkegaard ilginç bir S'ezgiye sahiptir: "gebelik sırasında zihin_ çoh.ızaklardadır ve de kaygı çok ağırlaşmıştır. Yeni birey bu kaygı içinde yaratılır. Doğum anında kaygı ikinci kez en şiddetli noktasma ulaşır kadında ve yeni birey bu anda dünyaya gelir. Gebe kadının kaygısı da bilinen bir olgudur."