Sanki muhakeme olayında insanoğlunun şimdiye kadar farkında olmadığı, ama tabii mâhiyette gelişebilecek bir iç meleke vardı. Farâbî öyle bir usûl peşindeydi ki, bu, bütün bilgi çeşitlerinde doğru ve yanlışı ortaya koyacak şaşmaz bir anahtar olmalıydı. Üstelik bu mantıktan da farklı bir şeydi. Meselâ matematik için geçerli olduğu gibi, dilbilgisi için, hatta tasavvuf meseleleri için bile geçerli olabilecek bir anahtar...
Sayfa 40 - Beyan Yayınları
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.