Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
7/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Yazarla bazı noktalarda ayrılsak da kitabı genel olarak sevdim. Alıntılar, kitabın kendi içindeki yazım bütününe uygun. Kitap, korkunun nasıl pazarlandığını; ona nasıl maruz kaldığımızı anlatılıyor. Hem de düşünürler şöleniyle.. “Korku ve risk perspektifi kurbanlara ihtiyaç duyar. Sorun, her şeyi korku bakış açısından görüyor olmamızdır. Bazı tehlikeler manşet olarak seçilir, diğerleri ise dışarı da bırakılır. Risk toplumu korku kültürüdür. Belirsizliklerden beslenir. Yazarla burada ayrılıyoruz; yazara göre Risk toplumunda korku herkes için. Bir ayrım olmadan herkes tehlikede..” (Svendsen) Ben bunun bir ilizyon olduğunu düşünüyorum. “Dışarıdan bakıldığında, risk herkes için eşitmiş, etkileri de rastgeleymiş gibi görünür; fakat risk oyunundaki zararlar hilelidir; kaç kaç geleceği daha zarlar atılmadan bellidir. Toplumsal eşitsizlik ile felaketlerde zayi olmak arasında selektif bir ilişki vardır; bu felaketler “doğal” ya da insan eliyle yapılmış olsa da olmasa da durum aynıdır, gerçi iki halde de zararın önceden tasarlanmış ve kasıtsız olduğu iddia edilir. Eşitsizlik merdiveninin en alt katında ikamet etmek ve insan eylemlerinin ya da doğal bir afetin “ikincil kurbanı” olmak arasındaki etkileşim, mıknatısların zıt kutuplarındaki gibidir: birbirlerini çekerler.”(Bauman) Çaresizliğimiz insan eliyle yaratılmış .. Korku; iktidarın en eski aracı, bir uzvu gibi, bastırmak; denetlemek; sindirmek için sığınılan yegane liman. Aynı zamanda büyük bir sermaye. Peki biz neden korkuyoruz? Korkularımız kimleri cezbediyor? Güvenli güvensizlik kaç özgürlük ediyor?
Korkunun Felsefesi
Korkunun FelsefesiLars Svendsen · Redingot Yayınevi · 2017165 okunma
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.