Kur’an’ın “Tanrı”sı insanları, dediklerine inandırmaya çok istekli. İnsanlar inanmadıkları zaman çok öfkeleniyor; bu dünyaya tüyler ürpertici “felâket”ler gönderdiğini, göndereceğini bildiriyor; daha büyük ceza ve işkencelerin de “ahiret”te, “cehennem”de, buranın ölümsüzlüğü ve sonsuzluğu içinde verileceğini duyuruyor. Kiminde inandırmak için türlü “ant”lara başvuruyor, kimindeyse “mucize”lerle “peygamber”lerini desteklediğini “haber” veriyor. Bütün bunlar inandırmak için... İyi de bunların yerine, insanları istediği nitelikte, değişiklik gerekliyse istediği değişikliklerde, ama hepsini de dilediği doğrultuda yürüyecek biçimde yaratmaz mıydı? Tüm “kul”larının gönüllerini istediği doğrultuya çeviremez miydi? Gücü yetmez miydi buna?
-Yeterdi.
-Peki niye yapmadı?
-“İmtihan (sınav)” için.
-İyi ama kime karşı “imtihan”, niçin?
-.........
Bilirsiniz, bu tür tartışmalar çok olur.
...