Nobel Ödüllü Yazarları Okuyoruz / Rabindranath Tagore
Aklımda duracağına buralarda dursun dedim ve yeni bir okuma etkinliği iletisi ile buradayım. :)))
#45837260 etkinliğinde EKİM ayında 1913 yılında nobel ödülünü almış olan
Rabindranath Tagore okumayı planlıyorum.
Mükemmel yeteneği ile, batı edebiyatının bir parçası olan kendi ingilizce kelimeleriyle ifade ettiği şiirsel görüşü yoluyla son derece hisli, taze ve güzel dizeleri için nobeli kazanmış yazarımız.
Bir kere
Gora kitabını okumak için zaten bundan daha güzel bir bahaneyi sonra zor bulursunuz bakın karışmam. =) Hem nobel hem
Ebru Ince 'nin tuğla kitap etkinlikleri gibi de... (Kitap 500 sayfa) Bir taşla pek çok kuş vurmuş olacaksınız.
Ayy benn tuğla okuyamam korkarım diyene:
Gitanjali (Bülent Ecevit çevirmiş.)
Çok büyük ve çok önemli bir kişilikmiş. Ekime kadar kitapları edinir okuruz diyorum. Kimler benimle?
Katılımcı Listesi :
Gora kast sistemi ile ilgili bir anlatı var. Hint kültürüne ve Hinduizme pek hakim olmadığımız için bazı kısımları daha iyi anlamak adına arada bir iletiye ufak bilgiler eklemeyi düşünüyorum.
Hint kast sistemi, Hindu dinine inananların toplumsal olarak örgütlenmesi amacıyla yaratılmış bir sosyal merdiven sistemidir. Her Hindu bir 'kast' içine doğar. Kast, toplumda özel bir konumu olan ve bu konumu nedeniyle öteki gruplardan ayrılan bir insan topluluğudur.
images.app.goo.gl/JBzjVarDv7UHqnrx7
(Kitapta Gora en üst kastta.. Brahman)
Kast Sistemi hakkında önemli bilgi ve yasaklar;
. Bir Hindu kendisinden aşağı kastta olan biri ile aynı sofrada yemek yiyemez, zaten alt kasttan birinin pişirdiği yemeği yemesi de yasaktır. Bu sebepten olsa gerek zengin Hintliler yemeğini herkesin yiyebildiği Brahman sınıfından aşçı tutarlar.
. Üst kastlardan veya kendi kastından birini öldüren kimse idam cezası alır. Alt sınıftan birini öldüren kişi ise idam cezası almaz.
. Brahmanlar dört, Kşatriyalar üç, Vayşiyalar iki, Sudralar ise bir kadınla evlenebilir. Kastlar arası evlilik yasaktır.(Paryaları zaten insan yerine bile koymuyorlar. Onlar da bir sonraki yaşamlarında daha iyi bir hayat süreceklerine ve daha üst sınıflarda olacaklarına inandıkları için bu durumu kabulleniyorlarmış.)
.Bir üst kastan evlenerek üst kasta çıkma imkanı yok, o durumda üst kastın, kastı düşüyor! Böyle evlilik yapanlar toplumdan aforoz ediliyor.
. Eşi ölen bir kadının tekrar evlenmesi tüm kastlarda yasaktır.
. Kast kurallarına uymayanlara verilen en büyük ceza kasttan çıkarılmalarıdır. Bu da toplumdan dışlanma anlamına gelir. Kasttan atılan bir kişinin kasta tekrar alınması zor, ancak bazı şartları yerine getirirse tekrar alınabilir.
. Meslekler babadan oğula geçer.
Detaylı yazı için tıklayınız.
mepanews.com/hindistanin-aci...
eksiup.com/p/h2212414p7xu
1966 basımı... Tam 53 yaşında:)) Bu arada kitap babamın değil anneminmiş, onu da düzelteyim de hak geçmesin:))
Keyifli okumalar herkese...
Ya bayramda memlekete gittiğimde babamın kitaplığından 8-10 kitap transfer etmiştim kendi kitaplığıma:) Bunlardan birinin Gora’nın çok eski bir baskısı olması acaba bu etkinlik için bir işaret olabilir mi?! Kitabın tuğla olması gözümü korkutsa da yine de denemek istiyorum... Bir daha böyle etkinliğe denk gelenem:) Beni de ekleyin lütfen...
Kesinlikle işarettir o. =) Ertelediğimiz, yüzüne bakmadığımız kitaplar için böyle birlikte okumalar cesaret veriyor. Tagore müthiş bir adammış, tanımamız lazım... Hoşgeldin Necip abi. :)
Bir derleme yapacaktım yazar hakkında ama çok fazla şey var hakkında, çıkamadım içinden. Gora'ya da inceleme yazamadım zaten ama Gora kitabında kadın hakları, kadının da toplumda aktif rol alması çığırtkanlığını duyabilirsiniz satırlardan, kast sistemi eleştirisini görebilirsiniz. Okumak biraz zahmetliydi, yazardan mı çeviriden mi editörden mi bilmiyorum artık ama yine de değerdi okumaya..
Çok yönlü, çok dolu bilge bir adammış. Benimle birlikte okuyan, tanıyan, tanımaya çalışan herkese teşekkür ederim. Şunu bırakıp kaçayım : youtu.be/kIYv4bpCPSw
"Kazandığı Nobel Ödülü ve para ödülünün tamamını daha önce açtığı okul için kullanır. İlkokulun yanına bir kız okulu, bir sanat ve bir ziraat okulu yaptırır ve 1921 yılında Visva-Bharati adında üniversiteyi açar."
Böyle de bir adammış hayran olmamak elde değil.
"1922'de İstanbul'u ziyaret etmişti. O dönemde Türkiye'nin babası olan Atatürk'le karşılaşmıştı. Ve Atatürk, kendisine 41 tane kitap hediye etmişti. Tagore'nin kurduğu üniversitede bu kitaplar hala sergilenmektedir. Ve kitapların önünde de 'Türk halkının armağanıdır' şeklinde bir plaka bulunuyor"
Bazı kaynaklarda tanışamadıkları fakat sonrasında mektuplaştıkları da yazıyor. Hatta 1922 değil 1913'te ziyaret ettiği de yazıyor.
İkisini de yerim. :))