Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

616 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
fi pi çi üçlemesinden sonra okuduğum 4. kitabı Azra Kohen'in. Kitabı okurken o kadar çok cümle var ki altı çizilecek, defalarca okunacak, - ki 'alıntılar' kısmında çoğu bulunduğundan buraya yazmıyorum- AMA eleştirmek istediğim birkaç şey var naçizane... Öncelikle Aeden gezegeninden dünyaya gelen sonje ve nimu nun hikayesini anlatırken dünyaya ve dünyadaki kötülüklere ayna tutuluyor kitapta. bir yanda hayatı sorgulamayan, kötülüklerin var olduğunu bilen ama umursamayan, dünyayı yaşanmaz hale getiren bir yığın; diğer yanda da bunların farkında ancak eli kolu bağlı; ya da ölümüne mücadele eden bir avuç insan... -numi sonjeye yıllardır aşık, her şeyini izleyerek büyümüş, hayranlık beslemiş, gıpta etmiş, velhasıl, inandırıcı buluyor insan numinin aşkını, her ne kadar sonje numinin kendini sürekli çirkin, yetersiz hissetmesini sağlasa ve komplekslere gark etse de... ancak sonje numiden neredeyse nefret ediyor, tahammül edilemez buluyor, asla saygı beslemiyor ve sürekli aşağılıyor, ta ki onu çırılçıplak görene kadar, onun öylesine tehlikeli varlıklara kendini korkmadan teslim edişini hayranlıkla karşılasa da sanki sadece dişil özelliklerinden etkileniyor numinin. bence numiye de sonjeye de haksızlık, çünkü kitapta uzunca bir süre sonje için sadece kasıklarında baskı yaratan bir varlıktı numi... -yazar yeni bir evren yaratmış bitkisi, hayvanı, insanı ve diğer yaşayan canlıları farklı olan, kitapta sürekli dip not olarak canlılar ve özellikleri anlatılmış. bu yazıları okurken çoğu kafamda oturmadı bu tanımların, yani kafamda bir resim oluşmadı. ve de gereksiz buldum bazılarını, olay kurgusunda etkisi olmayan canlılara ait betimlemelerdi benim açımdan sadece... - Kitabı okurken, özellikle sonlara doğru, acaba eksik sayfalar mı var kuşkusu oluştu içimde. ya da yazar uzattıkça uzattı da sonunda "öf bitireyim artık" deyip de kestirip attı mı acaba dedim. Numinin yarattığı kalkanla ilgili son kısımlar, numinin ele geçirilişi, meğerse dünyada arilerin bulunuşu ve tüm kötülüklerin, nakarlardan kaynaklanmış olması, numinin son aşamada nakarı etkisiz hale getirme çabasından sonra olayların hiç anlatılmaması ve her şey olup bitmiş ama o olup bitenin ne olduğunun kitapta yansıtılmaması... ariler kısmı zorlama olmuş, ne oldu o arilere sonra?Rex için 10 başkandan mesaj geldi mi? İnsanlar için değişen ne vardı? sadece kalkanın olduğu bölgenin cennete evrildiğinin anladık 1 sayfa boyunca, peki diğer olumsuzluklar? Örneğin hayvanlar sırf deri veya boynuzları için avlanmıyor mu artık? petrol enerji kaynağı olarak kullanılmıyor mu? Dünyanın dengesini bulsun diye insanlar kozalarının içinde düşünmeye başladı mı vs..vs... Kitabın sonunda nikuaların doğumu ile olan kısımlara ne gerek vardı asıl kurguda eksik kalan kısımları tamamlamak dururken... Diğer kitaplarında da aynı şeyi hissetmiştim, bu oldu da bitti durumuna, özellikle "Çi" de. -okyanus içinde saatlerce kalabilen, telepati ile iletişim kuran, çok farklı bitki örtüsü bulunan gezegen insanları, kitabın sonunda bir bakıyoruz ki, güne limonlu ılık su ile başlıyor... hayli güldüm bu kısma... İtiraf etmek gerekirse, ilk gençlik yıllarımda okuduğum birkaç "beyaz dizi" olarak adlandırılan romantik çok çok az da erotik tendanslı romanlardakine benzer kısımlar -ki okuduğum 4 kitapta da var- bence kitabın kalitesini düşürüyor. Okunma oranını arttırmak için mi yapıyor yazar bunu ve ne oranda başarılı oluyor bilemiyorum ama beni içten içe rahatsız ediyor esasen. Tamam hayatın içinde var bunlar ama eğer yazar kitaplarımda vermek istediğim mesajlar var deyip duruyorsa ve hayatı sorgulatmaya çalışıyorsa sürekli, bu tür -bence basit- yollara sapmamalı... Yine de okumaktan zevk aldığım, ancak çok daha iyi olabilecek bir kitap Aeden...
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612,7bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.