Bu romanda bir taşra kasabasındaki tutkuları, hayalleri, deneyimleri birbirinden farklı insanların yaşayışları, mücadeleleri anlatılırken ayrıca onları fark etmeden birleştiren Singer’e olan bağlılıkları ve yaşadıkları hayal kırıklıkları sonucu kendilerini yalnız hissetmeleri gösteriliyor. Özellikle 14 yaşındaki Mick’in kendi düşlerinde yarattığı ‘iç’ ve ‘dış’ dünyadan fakirlik yüzünden kopartılarak adına ‘gerçek’ dediğimiz duvara toslamasıyla ben de kendimi bir köşeye itilmiş gibi hissettim. Kitapta tek bir karakter üzerinden bile sayısız roman ve öyküler oluşturulabileceğini hissediyorsunuz. 5 kişinin de öyküsü sonsuz bir hareketlilik, acı ve kargaşa üzerine kurulmuş, sayısız öngörüye ve yaşam yoluna açık hayatları var. Yazar, her bir karakter üzerinde uzun uzun durduğu için onları daha iyi benimseyebiliyoruz ve kendimizi de onların yerine rahatça koyabiliyoruz. Yine de bazı bölümlerde ağır bir durağanlık ve kısmen bir anlamsızlık hissettim. Çeviriden kaynaklı olsa gerek kitapta verilmek istenen duygu yoğunluğuna tam olarak kapılamadım.

Yalnız Bir Avcıdır YürekCarson McCullers · İş Bankası Kültür Yayınları · 2017683 okunma

·

95 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.