MARISSA MEYER OKUMAK!
Marissa Meyer hakkında ayrı bir yazı paylaşmak istedim çünkü kendisi benim en sevdiğim yazarlardan biri. Marissa Meyer, zamanına Pacific Lutheran Üniversitesi'nde yaratıcı yazarlık alanında büyük başarılar elde etmiş. Küçüklüğünden beri de masallara, farklı dünyalara ilgi duyarmış. Bu da bizim ortak yanlarımızdan bir tanesi:)
"Sırf seni korkutuyor diye bir şeye inanmamak çok tehlikeli."
-Kalpsiz
Şu ana kadar okuduğum kitapların çoğu kurguydu ve takdir edersiniz ki bir sürü kurgu okudum ama Marissa Meyer'dan aldığım tadı hiçbir kitapta alamadım. Hatta çoğunda yanına yaklaşmadı bile. Öyle ki okuduğum en iyi seri olan "Ay Günlükleri" serisini okuduğumda bir daha böyle bir kurguyla, böyle karakterlerle karşılaşmayacağımı az çok anlamıştım. Bu güzel seriyi, kitap okuma alışkanlığı olmayan yedi- sekiz kişiye okuttum ve 5 kişiye kitap okuma alışkanlığı kazandırmış oldum. Bazen arkadaşlarım yanıma gelip onlara kitap önermemi istiyorlar, aklıma direkt bu seri geliyor. Okuduğum en orijinal kurgu olduğu içindir belki de.
"Farklılıklarımıza rağmen, birbirimizi sevme gücüne sahibiz. Zayıflıklarımıza rağmen, birbirimize yardımcı olmak da bizim elimizde."
-Cinder
Aslında Ay Günlükleri serisi, bazı masal kahramanlarının geleceğe uyarlanmış, distopikleştirilmiş hali. Masallarla aradaki benzerliği gördükçe bir hayli şaşıracaksınız. Yazar o kadar güzel uyarlamış, her şeyi yerli yerine o kadar güzel serpiştirmiş ki...
"Onu sevmişti. Dedikodulara, dik dik bakışlara, kaş çatışlara rağmen, onu sevmişti."
-Uzak Yıldızlar
Marissa Meyer, Ay Günlükleri serisiyle bizi okumaya hiç alışmadığımız bir evrene sürüklüyor. Serinin konusu hakkında hiçbir şey söylemeyeceğim ki hiçbir şey bilmeden okuyun, öyle daha keyifli oluyor. Ama sizi geleceğin beklediğini bilin. Ve Ay'da hayat olduğunu. Ve dünyanın veba salgınına yakalandığını, panzehirin sadece Ay gezegeninde olduğunu da bilin. Ve Ay gezegenini bir diktatörün yönettiğini.
"Eh, medyanın inanmamızı isteği şeyleri yalayıp yutmaktansa, ara sıra da olsa kendi aklımı çalıştırmayı tercih ediyorum.”
-Scarlet
Ay Günlükleri, sadece macera, bilimkurgu, fantastik ya da aşk kitabı değil. Bir DEVRİMİN hikayesi bana göre. Okuyunca siz de anlayacaksınız.
"Savaş bile kölelikten iyidir!"
-Cinder
Marissa Meyer'ın bir diğer eseri 'KALPSİZ'. Yazar bu kitabında da çocukluktan bildiğimiz Alice Harikalar Diyarında masalındaki kupa kraliçesinin hikayesini anlatır. Pasta yapmak en büyük tutkusu olmuş, yüreği sevgi dolu Catherine'in, böylesi nefret dolu birine nasıl dönüştüğünü o kadar etkileyici bir biçimde anlatmış ki okurken ağlamıştım. Sevginin gücünün, kurduğumuz hayallerin, şefkatin bizi yaşatacağını anlatıyor bir bakıma.
"Gülümseyen yabancılar onun ne kadar mutsuz olduğunu göremeyecek kadar kördü. Güzel yüzünün, güzel elbisesinin, güzel hayatının ardında..."
-Kalpsiz
Kalpsiz'i okumadan önce mutlaka "Alice Harikalar Diyarında"nın orijinal metnini okuyun. Bu şekilde yazarın ne kadar güzel uyarladığını görmüş olacaksınız ve ne zaman masaldan bir iz görseniz tebessüm edeceksiniz.
"Eğer tüm hayatın bir yalansa lüksün ne anlamı var ki?"
-Kalpsiz
Marissa Meyer'ın bir diğer serisi olan 'Muhalifler' serisi de çıktı ülkemizde ve bu sefer Artemis değil, Dex yayıneviyle bizi karşılıyor. Muhalifler de oldukça orijinal bir kurguya sahip. Özellikle de ikinci kitabını okurken nefes nefese kaldığımı hatırlıyorum. Okursanız ne demek istediğimi anlayacaksınız:)
Marissa Meyer'ın istinasız her kitabında işlediği bir şey var ki işleyiş biçimi her kitabında içime dokunuyor. Sevgi. 'Sevgisiz insan nedir ki?' diye sormamızı sağlıyor kendi kendimize.
"Cinder titredi. Aralarına koca bir galaksi girdikten sonra yine birlikteydiler işte."
Son olarak Ay günlükleri ile ilgili seri sıralamasını verip yazımı bitireceğim. Seri Sıralaması:
1)CINDER(#31794499)
2)SCARLET
3)CRESS
4)LEVANA (Ara kitap)
5)WINTER (#27435847)
6)UZAK YILDIZLAR (Ara kitap)(#32447944)
Ara kitap ne demek bilmeyenler için kısaca anlatayım. Ara kitaplar, bir diğer ismiyle novellalar, serilerin genellikle 'okunmasa da olur' kitaplarıdır. Bu kitaplar kimi zaman aynı olayların farklı karakterlerin bakış açısından anlatılışı, kimi zaman da karakterlerin geçmişleriyle ilgili birtakım metinlerdir. Bu kitapların okunması taraftarıyım çünkü yazar bu ara kitaplarda karakterlerin geçmişine öyle az ve öz bir biçimde değiniyor ki aklınızdaki tüm soru işaretleri gidiyor ve çok etkileniyorsunuz. Özellikle de Levana'yı mutlaka okuyun. Asıl sorunun cevapları orada saklı. Uzak Yıdızlar'da da diğer karakterlerin geçmişine bir yolculuğa çıkıyoruz. kitabın sonunda ise 'Winter'ın devamı niteliğinde bir bölüm var diyebilirim.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Ve bahsettiğim yazarın kitaplarını okuyacağınız için;)
"Belki de kader diye bir şey yoktur. Belki kader dedikleri, bize sunulan imkânlar ve onlarla ne yaptığımızdır. "
-Cress
··
255 görüntüleme
Seriye toplu bir inceleme gibi olmuş, güzel tanıtmışsınız elinize sağlık :)
Peki Cress' bitirdikten sonra Levana'yı mı okumalıyım yoksa Winter'i mi
Levanayı okursan çok daha iyi olur
11 sonraki yanıtı göster
O kadar güzel anlatmışsın ve alıntılarla hissettirmişsin ki! Ay Günlükleri serisinin ilk kitabını okudum yalnızca ve gerçekten yazarın hayal gücü muazzam, diğer kitapları da alacağım mutlaka. Muhalifler’e de aşık olmuş bir vaziyetteyim şu an.
Bu yorum görüntülenemiyor
Çok haklısınız cidden. Ben daha ilk üç kitabı okumama rağmen anlatımı yazımı harika ötesi😍♥️👍
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.