Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

104 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Albert Camus’un okuduğum ikinci kitabı. Yabancı bi tık önde diyebilirim. Ama Düşüş de en az Yabancı kadar sarstı beni. Özellikle yazarın oluşturduğu karakterler oldukça sıra dışı geldi. Yabancıyı okuduktan sonra Meursault’u asla unutmam demiştim. Bu kitabından sonra Clamence için de aynı fikirdeyim. İnce bi kitap olduğunu görünce bi günde bitirmeliyim diye hedefleyip bitirdim ama hata etmişim. Keşke daha ağır okusaymışım. Kitap 5 gün süren bi anlatı gibi, bence Camus da bizden aynı sürede okumamızı istemiş. Kitabın bazı yerlerinde tekrar okuduğum, üstüne düşündüğüm kısımlar oldu ama yetmedi kesinlikle daha geniş zamanda bir kez daha okuyacağım. Düşüş için roman denilse de monolog tarzda yazılmış ağır felsefe içeren bi kitap demek daha doğru olur. Parisli saygın bir avukat olan Clamence’nin bir barda geçmişini anımsamasıyla başlıyor kitap. Başta kendini iyi bir insan olarak gösteriyor. Birbirinden kopuk anılarını anlattıkça o iyi insanın zamanla nasıl da kendini seven, başkalarını kullanan bir karaktere büründüğünü anlıyorsunuz. Clamence’nin anıları itirafa dönüşüyor bi anda o anlattıkça insanoğlunun riyakarlığını ve bencilliğini sorgularken buluyorsunuz kendinizi.
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,1bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.