... insanların sokaklarda, büyümeyi reddeden serseri, küçük çocuklara rastladığına kuşku yok. Yedi yaşındaki kızlar, yaşlarının büyümemesi için diz çöküp yalvarıyordu ve ergenlik çağı onlara daha o zamandan ölümcül bir dönem gibi görünüyordu. Kurşuni mor gökyüzünün altında beyazımsı birikimler oluşmuş ve henüz doğru dürüst konuşmasını bile bilmeyen küçük gölgeler çocuk milletini baştan çıkarmıştı. Bu küçük gölgelerin, bilgisizliği sürekli kılmaktan başka bir isteği yoktu. Kendilerini hiç bitmeyecek oyunlara adamak istiyorlardı. Yaşamın dayattığı çalışma onları umutsuzluğa düşürüyordu. Onlar için her şey "geçmiş zaman"dı.