Kafka’nın okuduğum ilk eseri olması sebebiyle benim için özel bir kitap. Açıkçası kitabın ilk yarısında -belki beklentim çok yüksek olduğundandır bilemiyorum- umduğumu bulamadım. Ama sonrasında özellikle 3.bölümde bir farkındalık başlıyor.
Tüm ailenin sorumluluğu Gregor’un üzerinde ve bir sabah bu sorumlulukları yerine getiremeyecek bir #dönüşümle uyanıyor. Sonrası hepimizin hayatının mutlaka bir döneminde yaşayarak veya gözlemleyerek aşina olduğu şeyler.
Kitaptaki elma metaforu, Kafka’nın baba algısı, Gregor’un kız kardeşine olan sevgisi, aileye olan fedakarlığı ve toplumun farklılığı kabullenemeyerek bir şekilde elimine edişi çok güzel işlenmiş.
———SPOİLER———
Ailenin Gregor’un gerçekten Gregor olup olmadığı konusunda kafası karışık. Bundan dolayı bir süre empatisiz bir şekilde beraber yaşanılıyor. Ama tabi kolay olan “Bu Gregor değil” düşüncesi olduğu için bu tercih ediliyor.
Beni en çok sarsan da Gregor’un maddi yetersizliğe rağmen, sevgi yumağı dediği kız kardeşini konservatuara göndermek için çabalaması ama böyle bir fedakarlığa rağmen kız kardeşinin kitabın son sayfalarındaki anne babasına yaptığı konuşmalar.