19. yüzyıl, Avrupa belâgat geleneğinin mutlak çöküş noktasıydı. Bu çöküş, Arap dünyası için de bazı sonuçlar doğurdu. Fakat tam da Batılı belâgat teorisi kendi hududuna eriştiği esnada, yeni filozoflar çıktılar — hepsinin önünde Friedrich Nietzsche — ve dünyanın tek anlamlılığına olan imanı, o imanla beraber de kesinlikli bir dile duyulan güveni sarstılar.