O zamandan beri, çok anlamlılığın, dilin ve dünyanın kaçınılmaz ve kökü kurutulmaz bir özelliği olduğu düşüncesi, modernliğin beylik kabullerinden biri olmuştur. Ondan asla kurtulunamayacağına rıza gösterince, çok anlamlılığın olumlu yanlarına, müphemlik sayesinde mümkün olan her şeye bakan gözünüz de açılır, öyle ki Merleau-Ponty şu çıkarımı yapabilir: “Çift anlamlılık, insani varoluşun özüne aittir ve yaşadığımız ya da düşündüğümüz her şeyin daima birden fazla anlamı vardır.