İlk Müslümanlardan Abdurrahman İbni Avf -radıyallahu anh-‘ın oğlu İbrahim anlatıyor:
Bir gün babam abdurrahman İbni Auf onu şuydu. Akşam olunca annem mükellef bir iftar sofrası getirdiler. Babam sofraya şöyle bir baktı, sonra şunları söyledi:
“Mus’ab bin Umeyr Uhud Savaşı’nda şehid edildi.
O benden hayırlı bir adamdı. Ama ona bir hırkadan başka kefen bulunamadı. O hırkayla başı örtülse ayakları, ayakları örtülse başı açıkta kalıyordu.
Uhud günü Hazreti Hamza da şehid oldu. O da benden hayırlı idi. Ona da bir hırkadan başka kefen bulunamadı. Daha sonraları dünyalık ne varsa hepsine sahip olduk.
Şimdi beni korkutan şu:
Sakın iyiliklerimizin karşılığı bize dünyada peşin verilmiş olmasın!“ Sonra babam Ağlamaya başladı ve yemeği yemedi.
(Buhârî, Cenâiz, 25, 26; Megâzî 17)