Bu toplu taşıma araçları da gezen kahveler gibiydi; hep sohbet, hep fikir yürütme. Sizi kimse dinlemediğinde de telefonunuza sarılıyor, birilerini arıyor, atıp tutuyordunuz. Neredeyse ortak yaşamaya başlamıştık. Kimselerin gizlisi saklısı kalmamış gibiydi.