Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hüzün değil (2)
Korkmamız gerekiyor, seviniyor gibi yapıyoruz, oysa şöyle bir an gerçek bir yalnızlığa katlanıp burkulmadan bakarsan bize, göreceksin ne kadar vahşi, acımasız, donuk, tekil leoparlar olduğumuzu. Su içmeye inmişiz yeryüzünün kıyısına. Dolunay gece, sırtımızda bir ormanın yosunlu karanlığı. Akarsu gümüşsü geçip gidiyor ve o kadar korkunç, o kadar etobur, o kadar beyaz dişli güzellikleri ve o en yalın tek anlamlı çirkinliği öyle sindirmişiz üstümüze, korkudan su içemiyoruz. Bizden korkanlara benziyoruz yani bizden korkuyoruz, eh işte leopar olmanın binbir fiyatından biri de bu. Belli olmasın kanımızın donduğu diye, yalnızlığımızla hora tepiyormuşuz söylentilerini beliyoruz. Herkes bir şey besler, biz söylenti besliyoruz. Kendi kendimize kahramanız. Büyülü şerbetler içiyoruz ev çadırlarımızda. Korkak, porselen, çıtkırıldım, uykusuz -duyarlı- gözleri bitik leoparlar. Korkumuzu sevecenlik sanıyorlar. Su içiyoruz o zaman. Yeniden başlıyor taş.
Sayfa 264 - Yapı Kredi Yayınları
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.