Geçen sene Oğuz ATAY'ı yeni tanımaya başladım. Ve ilk olarak da bu kitabından.Kitabı elime aldığımda bir şeyler hissetmiştim o anlarda. Sanki bana ait bir parça gizliydi orada. Çünkü, ben de bu şark bölgesinde tutunamayan birisiyim. Ve sayfaları karıştırmaya başlayıp okumaya daldım. Sayfa 40'dan sonra devam edemedim. Çünkü, bazı kitaplar vardır;bilgi vermek için. Başka bazı kitaplar vardır;Hem yeni bilgi kazandırıp hem de bilgilerini sorgulama özelliğinde olanlar.... Ve ben daha o sene kitap okuma alışkanlığını elde ettim. Daha sonra onun diğer eserlerini okudum.Ve daha çok sevdim onu.Bu sene inat ettim. Okuyacaktım. Ve okudum da. Ve anladım da. Etrafımdaki çoğu kişiden daha iyi bir şekilde anladım. Ve bitirebildim. Kime sorsam yarıda bırakmıştı.Ama ben bu sefer sonuna kadar hevesliydim.Kitabı öyle bir anda elime aldım ki. Yoğun bir lise dönemi sınavları da üşüştü başıma. Hem sınavlarıma çalıştım.Hem de kitabımı bitirmeye koyuldum. Her neyse kitap'dan biraz bahsedeyim. #Kitap bildiğimiz gibi dört bölümden oluşmaktadır. #Kitabın karakterleri: Selim Işık-Turgut Özben-Süleyman Kargı-Nermin-Metin-Esat-Ve selimin diğer arkadaşları... Bildiğimiz gibi Oğuz Atay mühendis olduğu için, kitaba da yansıtmış.... ----Selim, Turgut'un çok sevdiği arkadaşlardan biridir. Ve Turgut'da selimin intihar haberini bir gazete haberinden duyar. Ve çok etkilenir. Ve selimin evine gider. Odasını karıştırır.Sonra Süleyman Kargı'ya gider, Selimin 600 satırlık yazdığı şiiri Turgut'a gösterir... Zaten kitabın birçok sayfası bu şiiri açıklamakla geçer... Bu şiirler sayesinde çok bilgi öğrendim. Yeni kelimeler... Orkan-Salgan-Düzgen ve diğerlerinin yaşadığı çevreyi öğrendim. Yazdığı kitaplardaki yabancı kelimeleri öğrendim. Düzeni öğrendim. İşte Turgut, Süleyman'dan sonra Metinin yanına gider. Ve birlikte eğlenirler. Hatta Turgut; Kerhane Krallığını bile kurar.... Metinden sonra evine gider... karısıyla ve işiyle uğraşır.... Sonra olric devreye girer.... Ve Turgut kendi benliğine yavaş yavaş adım atmaya hazırlanır. Kitabın sonlara doğru selimin tuttuğu günlük ile karşılaşırsınız... En sonunda da Turgut'un Mektubu... # Kitap'da da görüyoruz ki; Oğuz Atay hiçbir görüşü benimsememiştir. Bütün bozulan yönetim şekillerini eleştirmiştir. Eğer 70'li yılları iyi bilirseniz, ne demek istediğimi anlarsınız... #Bu kitap Tutunamayanların kitabıdır. İster abartıyorsun diyebilirsiniz.İster başka bir şey... Ama bu kitabı tutunanların hiçbir şekilde anlamayacağı bir kitaptır. Bu kitabı anlayabilmek için. Hayal gücünüz-sabrınız-empati gücünüz-bilgi birikiminizin gelişmesi gerekmektedir. --->Bu kitabın geniş özetini ve spoilerini vermesini çok iyi bilirdim. Ama bu kadar özet ve yorum idealdir. O kadar çok merak ediyorsanız. Kalkıp bu muazzam eseri okuyunuz. Siz kendinize inanırsanız, her şeyi belki yapabilirsiniz.Bu sene bizim Edebiyatçı da bu kitabı okumaya çalıştı. Ama Süleyman Kargının açıklamalarından sonra ilerleyemedi. Ve bana da derdi ki: Çocuğum boşuna uğraşma sayfa 100'e kadar bile gelemezsin. Anlayamazsın da. Ama ben ne yaptım. Kalkıp okudum. Hatta özenle okudum. Bir çok hileyi kavradım. Bugün da özetini bütün edebiyatçılara anlattım. En ince detayına kadar. Ve bana ödül bile verildi. Burasını neden anlatıyorum diyebilirsiniz. Ama ben size şunu izah etmeye çalışıyorum. Bu kitap gerçekten de bambaşka bir kitap'dır. Bu gençliğim son yaşında ve lise hayatımın son senesinde bu kitabı hakkıyla okuyup anladım ya.... Ben daha ne isteyebilirim ki....

TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,9bin okunma

··

21 görüntüleme

bin bir

@pervin ·

24 Kasım 2015 22:51

youreads.net/baslik/tutunama...

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kuzey Kaya