Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"pencereden eğilip bakan kendisini görürdü düş kadar yakın bir uzaklıktan... Ola ki şaşırırdı önce; bir yanıyla, yüz yüze geldiği insanın kendisi olduğuna inanmak istemezdi. Peki, ya pencerenin karşı tarafındaki; o inanır mıydı aslında kendisinin öteki olduğuna!" İnsanın gerçeklik olarak adlandırdığı şeyin, belki de kendi yansımasından daha gerçek olmadığını düşündürdü bu satırlar. Pencerede kendini gören bir insanın yansıması en az kendi kadar gerçek olmaya müsaitken, insan hangisine inanacağını nereden bilir? Yansımanıza bakarak, hiçbir kuşku duymadan 'gerçeklik bu görüntünün biçimi değildir', diyebilir misiniz? Bu kitabı okuma sürecinde, kendinizi yavaş yavaş varlık ve yokluk savaşı içinde bulacaksınız; var olabilmek için kendini yok etmeye yönelmiş bir savaş; asla sonu gelmeyecek tekrarlar üzerine kurulmuş bir savaş.. Olaylar arasında bağlantı kurmaya çalışacaksınız ve çalıştıkça sizi bir boşluğun içine çekecek. Her sayfayı çevirdiğinizde mânâ dileyeceksiniz ama sayfalar ilerledikçe daha fazla mânâ kaybedecek ve etrafınıza şüpheyle bakmaya başlayacaksınız, sanki bütün dünya bir oyundan ibaretmiş gibi.. İlerleyen sayfalarda olayların geçtiği köyde, kaybolan insanların ölüm haberlerini almak isteyeceksiniz -istemesenizde- çünkü ölümün belirsizlik  kadar korkunç olmadığını düşünmeye itecek kitap sizi. Kitaptaki belirsizlik betimlemesi bir korku, bir kaygı ve bir hiçlik duygusuna sürükleyecek sizi. Yaşama yüklediğiniz manaları birer birer söküp atacak sizden. Geriye sizden ne kaldığını bilmeden okumayı sürdürmeye devam edeceksiniz; kitabın sonuna gelmek zorundaymışsınız gibi.. Yokluğun birçok şekline sahit olacaksınız. (okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız) En mantıklı olanının kendi varlığına karışarak yok olmak olduğunu hissedeceksiniz -böyle düşünmeseniz bile- Kitaptaki karakterlerden birinin, kendini kendine gömerek delirmesine tanık olacak ve hiç kuskusuz delirmesi için herkesten akıllı davrandığına kesin olarak inanacaksınız. Hatta O sırada siz de delirmek için akla uygun sebepler aramaya baslayacaksınız -en azından ben başlamıştım- Deli gibi isteyeceksiniz delirmeyi çünkü sanki delirip dünyayla tüm bağı koparmak size bir 'oh be' çektirecek Son olarak üzerine basa basa söylemek isterim ki; bu kitabı okumak kolay değil. Kitap ruhunuzun kulağına fısıldayarak size; 'kaybolmak için oku ama ruhun can çekişecek haberin olsun.' diyecektir. Okuyacak olanlara; Cıngıl Nuri, berber, Cennet’in oğlu, muhtar, Reşit, Ramazan ve köyün güzel kızı Güvercinle beraber güzel kayboluşlar diliyorum.🥀
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202012,7bin okunma
··
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.