"Sokağa çıkar çıkmaz, gece zerzevatçı, sütçü beygirlerinin bozuk kaldırımda bıraktığı şeyleri cıvıldaşarak yiyen serçelere gözü kaçtı. Duramadı, 'Birinin ettiği halt ötekine nimet...' dedi. (...)İstemeye istemeye arılarla insanları hatırladı. 'Vakıa' aynı idi. Yalnız karşılaştırdıklarının hacimlerinde değişiklik vardı. Birinde müstahsil küçük, müstehlik büyüktü. Diğerinde bunun aksi; müstehlik büyük, müstahsil küçük..."
Sayfa 56 - 'Yeni Mecmua', c.l, sayı 19. 1917