Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

192 syf.
8/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Genel olarak Golding'in romanlarına baktığımızda karşımıza temcit pilavı gibi konan belirli bir temanın olduğunu görürüz: kötülüğün kaynağı, vicdani ve ahlaki değerler. Bunun yanı sıra kitaplarını alegorik ya da modern fabl kategorisine sokmamız mümkün. Hristiyanlıkla ilgili semboller de yazarın neredeyse tüm kitaplarında geniş ölçüde yer alıyor. Golding'in en sevdiği soru herhalde şu olurdu: "İnsanda ahlakın kaynağı nedir? Toplum mu, mecburiyet mi, din mi, otorite mi? İnsan neden iyi olmak için çaba harcar da kötü olmak için aynı çabayı göstermez? Golding pek çok romanında hep bu sorunun cevabını arar. Bu kitap da bu konuda bir istisna teşkil etmiyor. Golding'in Tanrı'ya inanıp inanmadığını bilmiyoruz. 2 Dünya Savaşı’nda yaşadığı kötü tecrübeler yaşama dair kötümser bir tavır takınmasına sebep olur. İngiliz donanmasında teğmen olarak görev yaptığı sırada savaşın her türlü zalimliğiyle karşılaşır. “Ceberut Martin” yazarın üçüncü romanıdır ve 1955'te yayımlandı. “Sineklerin Tanrısı”ndan sonra yazarda beklenti bir hayli fazlaydı ve bu kitabı eleştirmenlerce merakla bekleniyordu. Bu kitabında yazar kendi hayatından bir kesit de sunuyor okura. Kitabı birkaç kelimeyle özetlemek mümkün, daha fazlasına gerek yok, zaten yazacak başka somut bir şey de yok. Anti-kahramanımız Martin İngiliz donanmasında bir subaydır ve gemileri başka bir Alman gemisi tarafından torpidoyla batırılır. Bu talihsiz olayın sonucunda Martin, Kuzey Atlantik Okyanusu'nda küçük bir kaya parçasına çıkmayı başarır. Kitapta anlatılanlar üç aşağı beş yukarı bu olay etrafında şekillenir. Aklınıza Robinson Crusoe gelmişse suç sizde değil. Ama hiç alakası yok. Zekâsını, bilgisini ve eğitimini kullanarak hayatta kalmaya çalışır. Aynı zamanda akıl sağlığını korumak için psikolojik, ruhsal ve varoluşsal umutsuz bir mücadeleye girer. Çevresiyle giriştiği fiziksel mücadelenin yanında aklını kaçırmamak için kendi içinde de bir mücadeleye girişir. Zaten bu mücadele kitabın tamamına yayılıyor. (spoiler okumak istemeyen sonraki paragrafa geçebilir) Aslında buradaki mücadele boşunadır. Çünkü kahramanımız daha ilk baştan ölüdür ve cesedi kitabın sonunda sahilde bulunur. Açıkçası hayatta kalma mücadelesi hiçbir zaman gerçekleşmemiş ya da her şey Martin'in kafasında olup bitmiştir. Her şey sadece bir illüzyondur ya da halüsinasyon. Dikkatli okurlar karakterin daha en başından öldüğünü rahatlıkla anlayabilirler, bunun için fazlasıyla ipucu var. Kitapta belli bir olay örgüsünün olmaması, anlatılan her şeyin Martin'in kafasından geçen düşünceler olması sebebiyle kitap okuyucuyu bir hayli zorluyor. Açıkçası çoğu yeri bir hayli karmaşık, 5N 1K sorularının cevaplarının çok belirsiz olduğu bir kitap. Martin'in karakterini geri dönüşlerle öğreniyoruz. Kitabın başında acıdığımız bu insan kitap ilerledikçe bu acıma duygumuz nefrete dönüşmeye başlar. Bu geri dönüşlerde kendi ve başkalarının hayatını yok eden bir insan görüyoruz. İnsanları kendi çıkarları için kullanan, onları birer eşya gibi gören kibirli, narsist ve ateist bir insan karşımıza çıkıyor. Zeki olduğu için besin zincirinde kendisi en üstte görür. Sadece kendisine ve zekâsına güvenir. Golding'i anlamak için İncil ve Hristiyanlık hakkında okurun derinlemesine bilgi sahibi olması gerektiğini düşünüyorum. Bu kitabında da pek çok Hristiyanlığa ait motif ve İncil'e gönderme var. Hristiyanlığın yedi büyük günahını Martin karakterinde görüyoruz. Kitap boyunca hareket ve kararlarında bu günahların farklı şekilde tezahür ettiğine şahit oluyoruz. Ada kimilerine göre Cehennem kimilerine göre Araf olarak görülebilir. Buradaki ada sembolü Martin'e çok az yeme içme olanakları sağladığından onun acısını uzatmaktan başka bir işe yaramıyor. Ada, Martin'in günahlarından arındığı, erdemlerinin test edildiği bir yer haline geliyor. Hristiyanlık inancında su arınma ve saflık anlamına gelirken burada Martin'i uygarlıktan koparan bir işleve dönüşüyor. Hayatın suda başladığını düşünürsek, hayat ile bütünleşen su Martin için acının kendisi oluyor. Su onu herkesten ayıran bir öğedir. Yağmur yağmasını çok ister ancak yağmur fırtınaya dönüşünce Martin için bir yararı olmaz bunun da. Kitaptaki isimlerin de rastgele seçilmediğini dikkatli okurlar fark edecektir. Daha pek çok Hristiyanlık motifleriyle dolu bu kitabı anlamak için en az iki kere okumanın yanında az önce de belirttiğim gibi İncil ve Hristiyanlık hakkında da bilgi sahibi olmak gerekiyor.
Ceberut Martin
Ceberut MartinWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018463 okunma
··
626 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.