Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

16) Voltaire ve Gottfried Leibniz “Mümkün Dünyaların En İyisi”
İngiliz şair Alexander Pope (1688-1744) ”Olan ne varsa, doğrudur” diye yazmıştı. Dünyadaki herşey belli bir nedenden dolayı öyledir. Alman filozof Gottfried Wilhelm Leibniz (1646-1716) bu düşünceye katılıyordu. Tanrı her açıdan mükemmel bir dünya yaratmamıştır çünkü Tanrı, olan ve olabilecek olan tek mükemmel varlıktır ve dünya mutlak anlamda mükemmel olsaydı Tanrı gibi olurdu. Ancak- bu sonuca ulaşmak için gereken az miktarda kötülük içeren - mümkün dünyaların en iyisini yaratmış olmalıydı. Hiçbir tasarım daha az kötülük kullanarak daha fazla iyilik üretemezdi. Voltaire adıyla bilinen Françoiz- Marie Arouet (1694-1778) ise konuya farklı bir açıdan yaklaştı. Her şeyin iyi gittiği yönündeki bu kanıt onu teselli etmekten uzaktı. Felsefi sistemlere ve tüm cevaplara sahip olduğunu düşünen filozoflara şüpheyle yaklaşıyordu. Fransız oyun yazarı, şair, romancı ve düşünür tüm Avrupa’da cesur görüşleriyle tanınıyordu. Bugün ise daha çok Candide (1759) romanının yazarı olarak tanınıyor. Voltaire, bu kısa felsefi romanda, Pope ve Leibniz’in ifade ettiği insanlığa ve evrene dair iyimser görüşleri yerle bir ediyordu. Bunu o kadar eğlenceli bir biçimde yapıyordu ki kitabı çıkar çıkmaz çok satanlar arasına girdi. 1755 yılında on sekizinci yüzyılın en kötü doğal afetlerinden bir meydana geldi. Lizbon depreminde 20.000’ den fazla insan öldü. Yaşanan bu felaket Voltaire’in Tanrı’ya olan inancını sarsmıştı. Böylesine korkunç bir olayın, nasıl daha büyük bir planın parçası olabileceğini anlayamıyordu. Yaşanan bunca acı çok anlamsızdı. İyi bir Tanrı böyle bir şeyin olmasına neden izin verirdi? Candide’nin, en can alıcı bölümlerinden birinde Voltaire, iyimserlerin düşüncesine karşı çıkmak için bu gerçek trajediyi kullandı. Voltaire’in, Pangloss’un Tanrı’nın mümkün dünyaların en iyisini yarattığı yönündeki kanıtıyla dalga geçmesinden, Candide’in yazarının bir ateist olduğunu varsayabilirsiniz. Örgütlü bir din için vakti olmasa da aslında bir deistti. Tanrı’nın varlığına ve tasarımına dair görünür kanıtların doğada bulunduğunu düşünüyordu.
Sayfa 143Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.