Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
10/10 puan verdi
“Dilim Döndüğü Kadar Sustum.”
Kalem Kalesi Son günlerde en faydalı girişimlerimden bir tanesi Nuri Pakdil okumalarıdır. Bugün Kalem Kalesi’ni de bitirdim. Okudum ve gördüm ki, yazmak da bir nevi bu dönemin silahıdır. Kalem tutan eller yazmalıdır. Ve kalemi her an yanında taşımalıdır. Yatarken bile başucuna kalem kağıt koymalıdır. İlhamın nerede ne zaman geleceği belli olmaz. Yazmak için en çok da okumak gerekir. Bir sayfa yazı içi belki bin sayfa okunur. Okur olmadan yazar olmak elbet mümkün değildir. Kitabın ismi Kalem Kalesi. Öyleyse yazı “namluya sürülmüş bir kurşun” gibi kullanılmalıdır. Nuri Pakdil okumaları ufuk açıcıdır. Üslup biraz farklı. Bazen bir roman havasında, bazen de bir öykü, çoğu zaman şiir, ara ara deneme. Kitapta her tür var sanki. En ilgimi çeken bölüm mektup bölümleri oldu. Hele de Mahmutpaşa’dan, Reis, Pos Bıyık, Kaz Kulak, Bıçak Sapı, Kabak Çekirdeği, Ustura Kutusu gibi Bitirimlerin ve Garibanlar’ın yazdığı mektuplar. Kitap birkaç bölümden oluşmuş. İlk; böyle hitap ediş, sesleniş, cümleler farklı ya, ne oluyor diyorsunuz, bir daha aynı cümleleri okuyorsunuz. Belki bir daha okuduğunuzda ancak birinci cümleyi anlayıp ikincisine geçiyorsunuz. Yangından sonra tutulan iki buçuk sayfalık tutanak sadece bir cümleden oluşuyor. Eki de öyle. Partisipler ve noktalı virgüller çokça kullanılmış. Kitabın sonunda anlatılan yolculuk hikayesi ve belirtilen mekanlar benim de güzergahım olan mekanlardı. Her bir isimde belirtilen yere bir kuş gibi uçtuğumu belirtmeliyim. “Ne de olsa mekan insanın zamanını mühürlüyor.” İşte kitaptan altını çizdiğim Nuri Pakdil cümleleri. “Çok kırık bir aynaya bakmak gibidir hayat zaman zaman.” “İç bakış dehşetli hazinedir.” “İçi öyle derin bir müzik ki insanın, yazarken.” “Daima terazinin ibresi vicdandır.” “Gözyaşlarımı koyacak yer olmayınca çıkarmadım artık.” “Sükun vadilerindedir anahtarları: girilecek kalelerin.” “Hayattan umudu çıkarınca umut kalıyor gene: hayatın içağacı.” “İnsan kendini pusuda beklemeli.” “Dilim döndüğü kadar sustum.” “Göğüs göğüse savaşmak, kendi kendimledir bu.” “Gökyüzü dört başı bayındır bir ülkedir.” “Bir ülke utanma duygusunu yitirmişlerle dolunca, sürgünler ülkesi olur. Utanma duygusunu yitiren, kendi kendisini yitirmiş bir sürgündür.” “Bazen başımı ayrı mı taşısam, diye de düşündüğüm oluyor; çünkü, aşırı gürültüyle dolu içi.” “Ben direnişi çok seviyorum; inandırıcılık gücü var da ondan.” “Yazmak aynı zamanda bir Hücum Komutudur.” “Hayattan umudu çıkarınca umut kalıyor gene” “Ne ki, bütün aynaları yürüyeceğim diye inat ediyorsanız, yeni doğmuş bebekmişçesine üzerine titreyeceğiniz bir yazının doğum sancıları çoktan başlamıştır bile: tek önergelik kalemi elden düşürmemek.” “Engele uğramış iradeniz, hiçbir şey olmamışçasına kalemin yanına gözcü bıraktınız mı?” “Tekil bana çoğuldan daha etkin görünür daima.” “Yazmak, Ağrı’dan daha ağır bir dağı yüklenmektir.” “…Kalemse parmakların arasında: kendisini çeken kâğıttan uzaklaşıyorsa kalem, bilinçaltı yardıma koşar.” “Benim siyasetim inancımdır, benim inancım siyasetim.” “Her güzel kadın benim için İstanbul demektir.” “Rüyalarla yaşıyoruz, Çok Sayın Beyefendi, günde üç somunla mı idare ediyoruz sanıyordunuz bizi yoksa.” “Sözden daha etkin yumruk olabilir mi? Dişimizi sıkarız, sıkarız, bir de, ağzımızı açtık mı, o artık yumruktur.” “Hepinizin belası hepinizsiniz.” “Sabrı da sürme niyetine gözlerine çeken Doğu kızlarını gördün mü sen hiç?” “Her gün hayatı bize şu anda bağışlanmış bir armağan gibi görebilirsek…” “Sen gökyüzüne baktın mı hava katmanları bir çalkalanır ki mutluluktan, biliyor muydun bunu? “Anlamanın anlatmanın denektaşı: Karşı Şarkı.” “Temel taşların ı yerinden oynatmadan mümkün mü devrilmesi karanlığın.” “Tahammül de elbette deneye deneye birikir, depolanır içimizde.” “Hayat bize çok kapsamlı bir bağıştır.” “Bir cümlenin âsi bakışı kanını fokurdatsa da, yazar, kalemini sağlam tutmalı: sesin rengi en güzel infilâk.” “İstanbul: İnsanın, yaratılışını en iyi, en sağlam gerekçelendirdiği yer: Mekke’den, Medine’den, Kudüs’ten sonra.” “Çocukluk, insanın rüzgarla yarışmasıdır.”
Kalem Kalesi
Kalem KalesiNuri Pakdil · Edebiyat Dergisi Yayınları · 2011648 okunma
··
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.