Frank McCourt Angela’nın Külleri’nin devamı olan bu kitapta, Frankie’nin yoksul bir göçmenden pırıl pırıl bir öğretmene ve mükemmel bir yazara dönüştüğü Amerika serüveni anlatılıyor.
Frank, büyük çabalarla, çok çalışmayla sonunda, on dokuz yaşında, New York’a gitmeyi başarıyor. Gemide tanıştığı bir papaz ona hemen bir iş ve kalacak yer buluyor ve Frank, böylelikle hemen New York yaşantısına atılmış oluyor. Kendini geliştirmek ve annesine para gönderebilmek için çok çalışıyor ve bir gün askere alınıp Almanya’ya gönderiliyor. Burada köpek eğitmeyi ve iyi bir şekilde daktilo kullanmayı öğreniyor. Geri döndüğünde tekrar çalışmaya başlıyor ama bu ona yeterli gelmiyor. Her gün işe gidip gelirken gördüğü yaşıtları, ellerinde üniversite kitapları ile gezerken onun gidemiyor olması onu oldukça üzüyor. Bir gün lise mezunu bile olmamasına karşın bir üniversiteye gidiyor ve okuduğu kitaplar sayesinde üniversiteye kabul ediliyor ve Fank, eğitim yıllarının sonunda bir İngilizce öğretmeni olarak işe başlıyor.
Umuda Doğru, Frank McCourt’un Amerika’da yaşadıklarını, olağanüstü insancıl bir mizaha sararak büyüleyici bir dille anlattığı bir öykü.