Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yahu kim bu "içindeki çocuk" dedikleri vatandaş?
Neden aynı yeteneklere sahip bazı yetişkinler çok mutlu hayatlar yaratırken, aynı yeteneklere sahip farklı yetişkinler aynı mutluluğu yaratamıyor? Fark nerede biliyor musun? Üzgünüm iş yine dönüp dolaşıp çocukluğuna geliyor! İş yetiştiğin ve büyüdüğün aieleye ve çocukken yaşadığın deneyimlere geliyor. En bilinçli ve iyi niyetli aileler bile istemeden çocuklarında öfke, hayal krıklığı, utanç, suçluluk gibi duyguların yoğun şekilde yer etmesine sebebiyet verebiliyor. Çocukluğunda yaşadıkların bugününü etkiliyor. Her çocuk idea ortamda büyüyemiyor. Dolayısıyla yetişkinlikte zorlandığın ve değiştimek istediğin tüm davranış şekillerin ve duygularının altında içindeki çocuk var. Bugünkü yetişkin halimizle yaptığımız birçok seçimi ve davranışı aslında sipte size yöneten bu mutsuz çocuk yanımızın kontrolünde yapıyoruz. Yetişkin olarak hissettiğimiz birçok negatif duygu bile içimizdeki mutsuz çocuklara ait duygular. Sadece kendi sevgine, tekdirine ve onayına ihtiyacın var. Bunu da ancak o küçük kızın varlığını kanullenip, onu sahiplenerek iyileştirebilirsin. BUgünkü Ben’ I ben yapan en önemli etkenlerden biridir o küçük kız. Bu anlamda hayatıma çok hizmet etmiştir. Ama hayatımı mutlu etmemiştir. Aksine öfkesi ile sabote etmiştir beni. Olayları, ilişkilerimi, davranış şekillerimi.. Peki içideki çocuğu nasıl yönetirsin? Tabiiki onu sakinleştirmeyi öğrenerek.. Eğer 18 yaşını geçmemişsen içindeki çocuğu sakinleştirmek sadece ve sadece senin sorumluluğun. Artık senden sorumlu ebeveynlerin yok. Senden SEN sorumlusun!! Ne demiştik? BOKU BAŞKASINA ATMA, SİFONU ÇEK! Geçmişte olanlar olmuş ve olumsuz kayıtlar kara kutuna işlenmiş. Şu an bunları nasıl yöneteceğin senin sorumluluğunda, senin kontrolünde. Mesela ben içimdeki velet dikkate alınmadığı için devreye girdiğinde dönüp o veletle konuşuyorum. Şunu yaptım: Gözlerimi kapadım. Burnumdan üç derin sufi nefesi aldım. Sonra o çok sinirlenmiş minik Hale’ yi tam akrşımda hayal ettim. Hakikatten çok sinirli ve hırçındı. Dizlerimin üzerine çöküp onunla aynı boy seviyesine indim hayalimde ve şunları söyledim: ‘’Ben seni görüyorum ve duyuyorum. Ben seni dikkate alıyorum merak etme. Kimsenin seni dikkate almasına ihtiyacın yok. Artık ben büyüdüm. Ben seni çok seviyorum. Ben sana bakarım. Sen takma kafana. Sen daha çocuksun ve masumsun. Git oyun oyna! İçin rahat olsun ben bu durumu çözerim. Ben bir yetişkinim!’’ Bastı gitti. Gözlerimi açtığımda inanamıyordum. Öfkemden eser kalmamıştı. Demekki aslında o öfke bana değil, içimdeki çocuğa aitti. Önemli olan şunu anlaman, bazı yaşadığın duygular ve bunların sonucunda gösterdiğin tepkiler ve yaptığın seçimler aslında sana ait değil. İçindeki çocuğun seni fişteklemesi yüzünden ortaya çıkan tepkilerin ya da hislerin.. Eğer önce içindeki mutsuz çocuğu fark eder, onunla tanışır, sonra onu sakinleştirip yönetmeyi öğrenirsen seni sabote etmesini engellersin.
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.