Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Her adım senkronizeydi. Planlarıma sığmayacak kadar güçlü, ne yapacağı kestirilemez olan Jon'ın bertaraf edilmesi gerekiyordu. O yüzden de Boyutsal Oluşumlar, onun eski çalışma arkadaşlarını işe aldı... -...ve onların kanser olmasına mı neden oldu? +Evet. Önce Weaver, sonra da Slater ve Moloch. Farkında olmadan radyasyona maruz bırakılırken çok yakından gözlemlendiler ve Jon'a karşı birer silah olarak geliştirildiler. Bu sırada, ortaya çıkan yeni teknolojilerden istifade ederek genetik araştırmaları yaptım... Bubastis ilk başarılarımdandı... Sonra da, ışınlanma geldi. Jon ışınlanmanın mümkün olduğunu kanıtladığından, neden elektrikli araba geliştirecektim ki? Araştırmalarım hayati önemdeydi... 1970'de gizlice satın aldığım ada gibi. Kamunun hâlâ sempati duyduğu tek kahraman olarak Keene Yasası'ndan iki yıl önce işi bıraktım ve planıma odaklandım. "Dünyayı İskender'in yöntemiyle... Fetihle birleştiremeyeceğimden... Kandıracaktım; tarihin en büyük eşek şakasıyla korkutup, selamete götürecektim onu. Planıma dair sahip olduğu farkındalık üstüne çökünce Komedyen'in keyfini kaçırdı." -Blake cinayetini itiraf mı ediyorsun yani? +İtiraf nedamet barındırır. Onun kazara bu işe karışmasına hayıflanıyorum, o kadar. Blake Nikaragua'dan hava yoluyla dönerken, haritalarda yer almayan bir adaya yanaşan bir gemi fark etti. Orada Sandinista üstleri olduğundan kuşkulanarak araştırmaya karar verdi. "Ağzında sıkı sıkı tuttuğu bıçağıyla adaya yüzüşü, tesislere sızışı gözümün önüne geliyor. Bulduğu şey ona nasıl bir darbe olmuştur, kim bilir. Bir düşünsenize... Kusursuz savaşçı öyle bir komplo keşfediyor ki savaşın sonunu getirecek... ...kavga dövüşü bitirecek." -Genetik ve ışınlanma nasıl olup da savaşı bitirecek ki? +Eh, Jon'ın zihinsel rehberliği olmadan ışınlanma ancak kısıtlı gerçekleşebilirdi. Yaşayan herhangi bir organizma aktarımın ardından ya şoktan öldü ya da dolu bir alanda belirerek patladı... "...Ama Blake'in adada bulduğu bu değildi. Kayıp sanatçılarla bilim insanlarından oluşan bir kolektif keşfetti. Korkunç bir yeni yaşam formu üzerinde çalışıyorlardı. Yaratığın ne niyetle ortaya çıkarıldığını öğrenince, Blake'in o özenle beslediği kinizmi çatlayıverdi." Ne kadar dehşete düştüyse de, planımı açık etmek insanlığın selametini engelleyecek, daha büyük korkunçluklara neden olacaktı. Blake bile böyle bir sorumluluk karşısında kalakaldı. Sadece Moloch'a söyledi, ki onun da anlamayacağını biliyordu... ...Ama Moloch'un evine böcek yerleştirmiş olduğumdan, ben her şeyi eksiksiz anladım. "Blake'in keşfettiği plan şuydu: Dünya hükümetlerini işbirliği yapsınlar diye korkutmak için onları Dünya'nın başka bir Dünyadan varlıklar tarafından çok yakında saldırıya maruz kalacağına dair ikna etmek. Korkarım, keşfettiği şey çok fena söndürdü balonunu." -Ahha... Ha ha ha! Adrian hadi oradan ya... Sen ciddi misin? +Kesinlikle. Zorlu bir problem ancak alışılageldik çözümlerin dışına çıkarak çözülebilir. İskender bunu iki bin yıl önce, Gordion'da anlamıştı. "Blake de anladı. Planımın başarılı olacağını biliyordu. Her ne kadar büyüklüğünden dehşete düşse de. O yüzden kimseye söylemedi. Konuşulamayacak kadar büyüktü çünkü... ...ama anladı. Nihayetinde, anladı. Alametleri fark ediyor, insanlık için baş döndürücü bir dönüşümün eli kulağında olduğunu biliyordu. O bayıldığı vahşi dünya sona eriverecekti öylece. Öfkeli, kavgacı müdavimlerinin de, tıpkı çoktan yok olup gitmiş Mastodon gibi... Soyları tükenecekti." Blake'ten sonra Jon'ı etkisiz hale getirdim. Çalıntı psikiyatrik raporlar zihinsel olarak kendini bu dünyadan çektiğini gösteriyordu. Kanser iddiaları bu çekilmeyi somutlaştırdı. O vakitten sonra Rorschach'ın Maskeli Katili avının durdurulması gerekiyordu. Kendi "suikastım" hatalı teorisini onayladı ve beni şüpheli olmaktan çıkardı. "Üçüncü bir şahıs aracılığıyla kendi katilimi tutmuştum. Ona siyanür kapsülünü yutturduğumda fark etmiş olabilir bunu. Zafer üstüne zafer kazanıyordum... Hedefimle aramda hiçbir engel kalmamıştı artık. İnsanlığın kaderi benim güvenli ellerimdeydi." -Adrian bu delilik. Uzaylıların istilasına kim inanır ki? +Hitler insanların yalanlara kolaylıkla kandığını söyler. Tek gereken, yalanın yeterince büyük olması. Canavarımı yaptıktan sonra, belirli bir noktaya ışınlamayı planlıyordum... -Işınlamanın işe yaramadığını söylemiştin. +"Eğer ışınladığın şeyin varış noktasında patlamasını istiyorsan, işe yarıyor. New York'a ışınlanacak olan yaratığımın ölümü, medyum güçlerine sahip bir insandan klonlanan devasa beynindeki mekanizmaları tetikleyecek... ...Meydana gelen psişik şok dalgası, şehrin yarısını öldürecekti. -Adrian affedersin ama... Senin yardıma ihtiyacın var. Bu "New York'un yarısı" muhabbetinin saçmalık olduğunu biliyorum ama yine de sen bu keşmekeşin içine daha çok girmeden buraya gelebilmiş olduğum için memnunum. Tanrım, bütün bu çılgın bilim insanı muhabbetini gerçekten de planladın mı yani? "Yani ne bileyim bu umarsız kara fantezin ne zaman gerçekleşecekti ki? Bunu ne zaman yapmayı planlıyordun yani?" +"Yapmayı" mı? Dan, sen beni eski Hollywood filmlerinden fırlama bir kötü adam zannettin sanırım. Sence sonucunu en ufak derece de olsa etkileme şansınız olsa, öldürücü darbemin ne olduğunu açıklar mıydım? Ben yapacağımı otuz beş dakika önce yaptım.
Sayfa 372 - OzymandiasKitabı okudu
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.