Beauvoir, Sartre'nin Bulantı'sını okurken tanıştığım bir yazar. Sartre'nin hayatında önemli bir yeri olan bir kişilik ve farklı bir ilişkileri vardı. Fransız edebiyatının cesur kalemlerinden yazarın kısa olsa da vurucu bir eseri.
Varoluş üzerine aforizmalar içeriyor , 1965 yıllarının politik hayal kırıklıklarından , yaşlılıktan, gelip giden zamandan örülü olan seksen dört sayfalık kitaba yazar oldukça duygu yoğunluğu da sığdırmış.
Yaşlılığı düşünüyor insan en çok da kitabı okurken. Bu temada okuduğum ilk kitap diyebilirim.
Altmış beş yaşında , yanında sevginin hiç eksilmediği hayat arkadaşınla bir geziye çıksan ve sırf yaşlılıktan meydana gelen bir yanlış anlama yaşansa tüm geçmişi her şeyi gözden geçirir miydin? Sorusuna da bir cevap niteliğinde bu kısacık hikayecik. Yabacı kadın yazar da okuruz sadece yerli değil.
Sevdiğim bir kitap oldu. Fırsat bulursam başka kitaplarını da okumayı planlıyorum.